Peru | Puno: Göl ve folklorün şehri

13 Kasım’da Arequipa’dan 7,5 saatlik otobüs yolculuğu ile Puno’ya geldik. Arequipa yazımız için şuraya bakabilirsiniz:

Peru-Arequipa: Kırsalın nabzını tutan kent

Puno merkez otogarına akşam saatlerinde vardık. Yine bisikletleri kurma ve çantaları yükleme işlerini hallettikten sonra şehir merkezine sürdük.

Hostel

Plaza de Armas civarında önceden internetten araştırıp kaydettiğimiz 3 hostel vardı, fakat gittiğimizde birisini kapalı bulduk, diğer ikisi ise dolu olduğunu söyledi (bisikletlerden kaynaklı almak istemediklerini düşündük, ki apartman tipi hosteller olduklarından biz de pek uygun bulmadık bisiklet için). Elimizde başka kayıtlı yer yoktu o yüzden civarda gezinip hostel bakmaya başladık. Peru’da hostellerin kapıları her zaman kapalı oluyor, zili çalıp girmeniz gerekiyor. Bazen bir yerlere gitmiş olabiliyorlar, kimse açmıyor. Özellikle akşam saat 19-20’yi geçtiğinde kesin bu durumla karşılaşıyorsunuz. Bizim ise Puno’da hostel aradığımız saat 22:30 civarıydı. Şansımıza bir hosteli sorduğumuz kadın hostelin yöneticisi çıktı ve bizi aynı hostelin başka bir şubesine yönlendirdi.

Bu hostel merkezden 2.5 km uzaklıkta Titicaca gölü manzaralı çok rahat bir hosteldi. İsmi Pacha Confort. Özel banyolu çift kişilik odayı 50 sole tuttuk. Hostelde mutfak yok ama her saat termosta sıcak su ve çay-kahve olan ücretsiz bir servis var. Sabah kahvaltısı opsiyonel, 5 sol. 4 gün kaldık, her gün kahvaltı da aldık. Peynirli, yumurtalı, ekmekli, portakal sulu harika bir kahvaltısı var.

Puno şehir merkezi

Ertesi günü Puno şehir merkezini gezmeye ayırdık. Plaza Mayor (meydan) ve etrafınfaki sokaklar canlı. Gittiğimiz gün yerel bir futbol etkinliğinin başlangıç günü benzeri birşeydi muhtemelen, meydanda futbol kulüpleri taraftarlarının geçit törenlerine denk geldik. Meydanda bir Meksika evi tarzında yapılmış La Casa del Corregidor adlı güzel bir cafe’de bira içtik.

Plaza Mayor'daki tak totoradan yapılmış

Meydanın yanındaki sokaklardan Jiron Lima‘da birçok kıyafet ve hediyelik dükkanı var. Devam edildiğinde Pino parkı/meydanına varılıyor. Buranın çevresinde de birçok restoran ve seyyar tezgah var.

Parkın hemen iki yan bloğunda kapalı pazar yeri bulunuyor. Burada da hem gıda hem de ikinci katında restoranlar/büfeler ve giysi dükkanları bulunuyor. Biz Puno’dan önümüzdeki yüksek rakımlı soğuk yerlere hazırlık için yün çorap ve bere aldık.

Kapalı pazarda sandviç-meyve suyu dükkanı

Plaza Mayor’dan dosdoğru Titicaca gölüne inerken sağ tarafta Pazar günleri açık Pazar kuruluyor, biz buna da denk geldik.

Puno Pazar pazarı

Titicaca gölü kıyısı boyunca bisiklet ve yürüyüş yolu bulunuyor. Gölde adalara yapılan tekne seferlerinin iskelesinin sağında geleneksel elişlerinin satıldığı bir kermes alanı da var.

4 gün kaldığımız Puno’da iki günü Titicaca gölündeki adalara ayırdık.

Titicaca Gölü

Güney Amerika’nın en büyük göllerinden Titicaca Gölü yarısı Peru yarısı Bolivya sınırlarında bulunan dünyanın taşımacılık yapılan en yüksekteki gölüymüş (3812 m).

Titicaca ve Puno

Burası İnka medeniyetinin doğum yeri olarak kabul ediliyor ve İnka mitolojisinde önemli bir yeri var. Gölde Bolivya tarafında kalan iki büyük adadan biri güneş tanrısı İnti (eril), biri ay tanrısı Mama Killa‘nın (dişil) doğum yeri kabul ediliyor. İnti ve Mama Killa, toprak ana diyebileceğimiz ana yaratıcı Pachamama‘nın çocukları oluyor. Güneş, ay, yıldızlar ve geri kalan herşeyin Titicaca’dan doğduğuna inanan İnkalar ölünce ruhlarının da buraya döneceğine inanıyor.

Pachamama temsili

Titicaca Quechua dilinde Titi (puma) ve caca (kaya) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Göl çevresinde birçok puma heykeli var. Efsaneye göre burası eskiden çok verimli bir vadiymiş ve insanlar tanrılarıyla beraber mutlu mesut yaşarmış. Bir gün bir insan tanrıların yasakladığı bir dağa tırmanınca İnti buna çok bozulmuş ve gözyaşlarına boğulmuş. İnti’nin gözyaşları vadiye su bastırmış ve Titicaca gölü oluşmuş. İnti insanları cezalandırmak için pumalarını da göle göndermiş ve onları taşa çevirmiş, bunlar da Titicaca etrafındaki dağları oluşturmuş. Ayrıca Titicaca gölünün haritasına tersten baktığınızda da tavşan avlayan bir puma görüntüsü oluyormuş (biz benzetemedik).

Puno gece görünümü

Uros Yüzen Adaları

Titicaca gölünde, göldeki totora adı verilen sazlardan yapılma ve üzerinde yaşanan 70 kadar adacık bulunuyor. Eski bir Amazon halkı olan Urolar bu bölgeye göç ettiklerinde buradaki İnkalar tarafından kabul görmemişler ve çareyi gölde kendilerine sazlardan adalar yapıp burada yaşamakta bulmuşlar. Zamanla bölgedeki Aymara halkıyla iç içe geçmişler, dilleri asimile olmuş. Uro dili konuşan son yaşlı 50 yıl önce ölmüş ama bu adalar Uroların adaları olarak anılmaya devam etmiş. Şu an buradaki yerliler Aymara dili konuşuyor. Aymaraca merhaba nasılsın demeyi öğreniyorsunuz:
-Kamiseraki!
-Waliki!

Uros yüzen adaları

Puno iskelesinden yarım saat tekne mesafesinde olan bu adalara gitmenin iki yolu var: İskeleden motorlara binmek (10 sol + 8 sol adaya ayakbastı parası) ya da rehberli turla gitmek (giriş dahil 20 sol). Birinci seçenek iyi bir seçenek değil çünkü turistler için yapılmış bir adet adaya gidiyorsunuz ve yarım saat orada fotoğraf çekme ve hediyelik alma şeklinde bir zaman geçiriyorsunuz. 2 sol daha verip turla gitmek burası için mantıklı olan seçenek. Turlar sizi önce bir adaya götürüyor, orada adaların nasıl yapıldığını vb anlatıyor, yine hediyeliklerle sizi başbaşa bırakıyor. Sonra başka bir adaya daha götürüyor. Bu noktada adadan adaya totoradan yapılma sandalla geçmek isterseniz 10 sol daha verip o şekilde gidebiliyorsunuz.

Totoradan yapılma kondor maketi

Uros adacıklarında adanın kendisi (zemin) dahil olmak üzere üzerindeki evler, sandallar, masalar, yataklar vb herşey totoradan yapılma. Bir adanın oluşturulması seneler alıyormuş çünkü bu sazları kesip kat kat kuruta kuruta üst üste yığıyorlar. Bir kere yapıldıktan sonra da her sene üste yine totoralar eklenmesi gerekiyor.

Totora bu. Yaşken beyaz kısmı yenebiliyor da

Adacıklar rastgele yerlere yapılmıyor, göl altındaki tepeler yani suyun en sığ olduğu kısımlar seçiliyor ve sağlam tahtalarla su altındaki bu tepelere bağlanıyor. Böylece adacıklar suda gezmiyor, sabitleniyor. 1 ila 10 ailenin yaşadığı irili ufaklı birçok ada var, bazılarında da okul ve sağlık ocağı var.

Uros adalar konseyi her gün turistlerin gideceği adaları seçiyor

Oldukça ilginç olan bu adacıklarla ilgili bilinmesi gereken ise aslında buralardaki gerçek yaşamı turist olarak görme şansınızın olmaması. Yerliler 15 adayı turizm adası olarak belirlemiş (birkaç tanesinde konaklama tesisi de var) ve ona göre düzenlemiş. Her gün kalkan turlar ilk olarak bölge girişinde yerli yöneticilerin olduğu bir adaya uğruyor (Uros tabelasının olduğu yer) ve o gün turistlerin hangi iki adaya götürüleceğini öğreniyor. Dönüşümlü olarak bu 15 adaya gidiliyor. Bu adalarda normalde yaşanmıyor yani.

Aymara kadınlarının kıyafetleri ♥️

Taquile ve Amantani adaları

Titicaca gölünde Peru tarafında kalan Amantani ve Taquile adaları da (normal ada bunlar, sazdan değil) bölgedeki folklorik adalar olarak çok ziyaretçi çekiyor. Bunlara da yine turlar düzenleniyor ama biz iskeleden kendimiz gittik. Taquile 3 saat, Amantani 3.5 saat tekne mesafesinde (bir o kadar da dönüş yolları var, dolayısıyla tam günlük birer gezi oluyor buralar).

Taquile adası

Bu adalarda Quechua (Keçuva) dili konuşuluyor ve geleneksel dokuma işleri yapılıyor. Biz el işi dokuma tekniği ile ünlü Taquile adasına gittik. Amantani’ye gitmedik, orası da oldukça benzermiş.

Puno iskelesinden sabah 07:45’te kalkan yavaş teknelerle 3 saat içinde adada oluyorsunuz. Dönüş de 14:30’da adanın diğer tarafındaki iskeleden yapılıyor. Yolculuk kişi başı 30 sol, 8 sol de adaya ayakbastı parası olarak alınıyor.

Taquile'de kırsal gelenekler sürüyor

Taquile çok güzel bir ada. İndiğiniz iskeleden adanın tam ortası ve en tepe noktası olan meydana tırmanıyorsunuz. Adada herkes geleneksel kıyafet ve aksesuarlarını gündelik olarak kullanıyor (ara sokakları da kurcaladık ve teyit ettik, turist için giyinmemişler :)). Erkekler kukuletalı bir bere, kadınlar her zamanki gibi fötr şapkaları takıyor. Erkeklerin berelerindeki renkler, kadınlarınsa şallarındaki ponponların renkleri bekar ya da evli olduklarını gösteriyor.

Taquile sokaklarında elişlerini satan kadınlar

Taquile’deki yün dokumacılığı UNESCO kültür mirası listesindeymiş, bu dokumacılığın en ince örnekleri erkeklerin kemerleri gibi görünüyor. Bu kemerler 40 kg’a kadar yükü sırtına bağlarken tam destek sağlıyormuş, bir çeşit korse gibi yani. Yine erkeklerin bellerinde taşıdıkları minik renkli çantalar var. Bunlar koka yaprağı dolu oluyor. Erkekler selamlaşırken birbirlerinin çantalarından birer avuç koka yaprağı alıp kendilerininkine koyuyorlar, böyle bir gelenek.

Taquile’de meydandaki komün restoranında öğle yemeği yedik. Burası her hafta adadaki farklı 5 aile tarafından işletiliyormuş (mutfak ve temizlik işleri), ertesi hafta başka 5 aile şeklinde dönüşüm sağlanıyormuş. Böylece meydanın en iyi yerindeki bu restoranın turizm kazancı tüm adaya dağılıyor. Güzel bir sistem. Bu sistemi Peru’nun birçok yerinde gördük. Kooperatifler etkin bir şekilde çalışıyor diyebiliriz.

Restoranda yemek yerken oraya gelen bir turun rehberini de çaktırmadan dinleyerek hala sürdürülen Taquile geleneklerini de epey öğrendik. Burada evlenen çiftler için 3 gün tören yapılıyormuş. Bu süre boyunca konuklar yiyip içip eğlenirken gariban çift 3 gün ve gece dizlerinin üstünde hiç kıpırdamadan aç susuz bekletiliyormuş. Boşanmayı düşünenlerin gözünü korkutmak için diye yorumluyordu rehber.

Taquile’de su gölden pompalarla çekiliyor, elektrik ise güneş panellerinden sağlanıyor. Biz oradayken adaya anakaradan elektrik getirileceğine dair tabelalar ve yeni dikilen birkaç elektrik direği gördük, kaç yıla gelir bilemiyoruz.

Taquile dönüş iskelesi

Meydandan karşı komşu Bolivya’nın dağları uzaklarda görünüyor. Meydandan geze geze adanın ters tarafındaki dönüş iskelesine iniyorsunuz, tekneye binip 17:00’de tekrar Puno iskelesinde oluyorsunuz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>