Peru | Kutsal Vadi: Kadim medeniyetlerin izinde

Cusco bölgesinde bulunan Kutsal Vadi’ye birçok insan Cusco şehir merkezinden ulaşım sağlıyor. Genelde buradaki belli başlı gezilecek yerlere Cusco’dan günübirlik turlarla geliniyor. Cusco kent merkezine ilişkin rehberimiz için şu yazıya bakabilirsiniz:

Peru | Cusco: Bütün yollar ona çıkıyor

Biz bu şekilde yapmadık. Puno’dan başlayan bisiklet yolculuğumuzda Cusco’ya uğramadan doğrudan Kutsal Vadi’ye indik ve vadide 5 gün konaklayarak buraları gezdikten sonra Cusco şehir merkezine çıktık. Kutsal Vadi’ye geldiğimiz yollardaki deneyimlerimizi okumak için de şu yazıya buyrun:

Peru | Puno’dan Cusco’ya bisiklet yolculuğu

Genel hatlarıyla Kutsal Vadi

Valle Sagrado de los Incas yani İnkaların Kutsal Vadisi veya kısaca Kutsal Vadi, Cusco’nun kuzeyinde Urubamba nehri boyunca uzanan 60-70 km’lik vadiyi içeriyor. Bu vadi coğrafi olarak özel bir konumda: nehir yatağı bölgesi 2900-3000 m rakımda iken çevreleyen dağlar 5000 m’lerde. Vadinin iklimi yakın bölgelerden çok farklı, yumuşak ve nemli bir havası var. İnkalar öncesinden de farklı medeniyetler burayı yurt edinmiş, 1400’lerden itibaren de İnka medeniyetinin beşiği olmuş. Kutsal Vadi denen kısım asıl olarak Pisac kasabasından Ollantaytambo kasabasına kadar olan bölümü kapsıyor.

Kutsal Vadi'de İnka mirası tarım terasları

İnkalar bu verimli toprakları tarım teraslarıyla değerlendirmiş ve vadi boyunca çok sayıda yerleşim kurmuşlar. Vadiye serpiştirilmiş şekilde çok sayıda İnka ve öncesi dönem kalıntılarını görebiliyorsunuz. Daha önce Cusco yazısında da belirttiğimiz gibi bu eserlerin hiçbiri iyi korunmuş durumda değil, depremler ve daha çok da İspanyol istilası sürecinde bütünlüğünü büyük ölçüde kaybetmiş. Ama vadiye girdiğinizde yamaçlarda hala bulunan (ve aktif olarak kullanılan) tarım terasları, tepeleri bulutlu yüksek dağlar, yerel insanların sakin sessiz yaşadığı kasabalar, renkli pazarlar size burayı ev gibi hissettiriyor.

Vadide ulaşım

Kutsal Vadi’de Urubamba nehri boyunca sıralanan irili ufaklı kasabalar ve antik bölgeler bulunuyor. Büyük kasabalar doğudan batıya:

  • Pisac
  • Calca
  • Urubamba
  • Ollantaytambo

Görülmesi gereken yerler ise şöyle:

  • Pisac kalıntıları, Pisac pazarları
  • Chinchero kalıntıları
  • Moray tarım terasları
  • Maras tuz terasları
  • Ollantaytambo kalesi

Bir de tam olarak vadide yer almayan ama bu bölgede sayılabilecek olan:

  • Pikillacta kalıntıları
  • Tipon kalıntıları

Cusco çıkışlı günübirlik ya da iki günlük Kutsal Vadi turları var ama hiç gerek yok. Bağımsız gezmek hem daha ucuza geliyor hem de hakkıyla gezmenizin başka yolu da yok.

Urubamba nehrini takip eden yol vadideki ana yol oluyor ve burada otobüs ve colectivolar çalışıyor, dolayısıyla ulaşım oldukça kolay. Colectivo çok sık geçtiğinden biz hep onu tercih ettik, fiyat standart 2.5 sol, kısa mesafelerde 1 sol. İneceğiniz yerde “Baja!” diye bağırmalısınız.

Vadide ulaşım için hub ya da aktarma noktası diyebileceğimiz yer Urubamba kasabası, colectivoların hepsinin ilk veya son noktası burası. Örneğin Calca ya da Pisac’tan Ollantaytambo ya da Chinchero’ya gitmek istiyorsanız önce Urubamba’ya gidip buradan yeni bir colectivoya biniyorsunuz.

Dağların arasında Urubamba nehri boyunca sıralanan kasabalardan Pisac

Tüm gezilecek yerler içerisinde toplu taşıma ile ulaşılamayan sadece Moray ve Maras bulunuyor. Bunlara da trekking + taksi kullanarak ulaşabiliyorsunuz. Arkeolojik alanlara girişler Boleto Turistico biletiyle yapılıyor (Maras tuz teraslarının girişi özel, bilet sadece onu kapsamıyor). Boleto Turistico hakkında bu yazının sonunda detaylı bilgi verdik, ama şunu söyleyelim biz bu bileti hiç almadık. Biletin görece ucuz olan (ki o da pahalı) versiyonu sadece 2 gün geçerli, o süre de buraların hepsini gezmeye kesinlikle yetmeyecekti. Kalıntıları zaten dışarıdan da görebiliyoruz, içine girmeye ne gerek var (diye kendimizi telkin ettik artık :)) Bazısında bilet kontrolü yapılmıyordu, bu tarz fırsatları da kaçırmadık.

Pisac

Kutsal Vadi’nin en doğusundaki kasaba. Kasabanın eski yerleşiminin hemen üstünden itibaren İnka kalıntıları başlıyor ve tepeye doğru terasları görüyorsunuz. Pisac, Urubamba ve dağların arasına sıkışmış gerçekten mistik bir havası olan bir kasaba.

Pisac'ta ara sokaklar

Kasabanın eski yerleşim ve merkez olan kısmı oldukça hareketli ve çok turistik. Merkezden doğuya 20 dakika kadar yürüyüş mesafesinde daha sakin, köy evleriyle içiçe bir sürü konaklama tesisi var. Buradaki yerler biraz daha lüks konaklama, inziva ve şifa vb etkinliklere yönelik tesisler.

Ana meydan biz gittiğimizde inşaat halindeydi. Meydanın yanında el işi ve hediyelik eşyaların satıldığı Mercado Artesenal bulunuyor. Onun haricinde turistik olmayan daha yerele yönelik pazarlar da haftanın belirli günleri açık pazar olarak kuruluyormuş ama biz meydan inşaatından kaynaklı hiçbirini göremedik sanırız. Meydan etrafında çok sayıda kafe ve restoran var, fiyatları ise pahalı. Pisac’ta turistik olmayan (ve dolayısıyla pahalı olmayan) lokanta bulamadık.

Mercado Artesanal girişinde duvar kabartmaları

Pisac’ta yerleşik olarak yaşayan önemli sayıda yabancı var. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’dan gelip yerleşip burada dükkanlar açmışlar. Kafeler, elişi tezgahları, yoga salonları, hosteller… çoğunun sahibi ya da çalışanları yabancı. Pisac’taki yerli esnaf da İngilizce biliyor. Her yerde İngilizce ilanlar görüyorsunuz, satılık arsa, çalışan ya da şifa etkinlikleri ilanları. Bu şifa ya da ayinlerle ilgili yazının devamında daha detaylı bahsedeceğiz.

Pisac kalıntılarının bulunduğu arkeolojik alanın girişinde Boleto Turistico bilet kontrolü olduğundan giremedik. Pisac meydanından başlayarak 6 km çıkış, 6 km iniş olmak üzere bir çember yapabiliyorsunuz. Tırmanmak istemeyenler de yukarıdaki girişe taksi ile ulaşıp bu yolun iniş olan kısmını yürüyorlar. Yukarıda tarım teraslarıyla süslü güzel bir vadi manzarası varmış. Aşağıdan terasları sadece uzaktan görebiliyorsunuz.

Biz Pisac’ta Kutsal Vadi gezimizin ilk ve son günü konakladık. Her iki deneyimimiz de birbirinden kötü olduğu için isimlerini hiç vermeyelim ama biri merkezde (40 sol) biri doğudaki sakin bölgede (35 sol) olan iki ayrı hostel pislik açısından birbiriyle yarışır durumdaydı. Belki bu pis hostellerden kaynaklı belki de çok turistik olmasından, biz Pisac’ı pek sevmedik.

Pisac’taki bizce en etkileyici yer, garip gelebilir ama, mezarlığı. Meydanın hemen arkasından başlayan mezarlığın çok güzel bir yapısı var. İçindeki ağaçlar ve hemen yanıbaşından yükselen dağ bu huzurlu yere büyülü bir hava katmış.

Calca

Kutsal Vadi’deki kutsal olmayan kasabalardan 🙂 Calca’da İnka kalıntıları bulunmuyor, turistik bir yer değil. Ama hoş, kendi halinde, çok sakin ve Peru standartlarına göre baya düzenli bir kasaba. Kutsal Vadi içerisinde merkezi bir konumu var. Ayrıca Machu Picchu bölgesi yürüyüşlerinden birinin başlangıç noktası olan Lares‘e de Calca’dan gidiliyor.

Calca’da iki meydan var, merkez bölgesi bunlar ve çevresi oluyor. Bir büyük mercado var, bir de küçük sadece yiyecek bulunan mercado var. Pazarlarda fiyatlar uygun, fırınlarda ekmekler güzel. Biz burada kaldığımız süre boyunca dışarıdan birşey yemedik, kendimiz yaptık.

Az sayıda hostel bulunuyor, bunlardan birisi de Hostel El Mono Sabio. Biz Kutsal Vadi’yi gezerken rahat bir yerde sabit olarak kalmak istediğimizden burayı tercih ettik. Burayı Türkiye’den Peru’ya yerleşmiş olan Mert ve kız arkadaşı işletiyor. Çok güleryüzlü ve rahat mizaçlı insanlar. Biz 5 gün kaldık ama konuklar gördüğümüz kadarıyla çok daha uzun kalıyor burada. Bu arada uzaktan çalışma için çok müsait bir yer. Calca zaten çok sakin, hostel kasabanın da en sakin bölgesinde. Geniş ve rahat bir bahçesi, hoş bir dağ manzarası, kocaman tembel köpekleri var. Ortak banyolar ve mutfak hep tertemiz, odalar geniş ferah. Kahvaltı ve akşam yemeklerini yaptığımız mutfak çok kullanışlı. Gerçekten her anlamda ev gibi rahat hissettiren bir yer.

Hostel El Mono Sabio

Calca’ya gelmeden önce internette Peru’da bir Türk köyü falan gibi videolar izlediğimizden Calca’da Türkiye’den gelen çok insan var sanıyorduk, değilmiş. Bir ara 20 kişi civarı olmuş ama hepsi bir yerlere dağılmış artık. El Mono Sabio‘yu Mert ve Alper işletiyormuş, Alper ayrılmış, El Mono Sabio bir süre kapalı kalmış, sonra Mert tekrar açmış. Türkiye’den gidenlerin kurduğu Vamoss Evi varmış, o da kapanmış. Şimdi galiba bir Mert var bir de Kelebek Cafe Serdar.

Yine internetten haberdar olup yerine gittiğimiz Kelebek Cafe, Calca’da yol üstünde minik bir pastane/cafe. Sahibi Serdar çok tatlı ve misafirperver. Çat kapı gidip kırk yıllık arkadaşınızla karşılaşmışsınız gibi oluyor. Serdar’ın hikayesi acayip: Peru’ya gezmeye geliyor karşısına bir fırsat çıkıyor, Machu Picchu’nun alt girişinin orda bir kelebek bahçesinin restoranını işletecek. Tüm parasını koyup birisiyle ortak oluyor, aylarca çalışıyor. İyi de iş yapıyor. Bir gün maliyeciler geldiğinde ortağı saklanmasını söylüyor. Anlıyor ki ortaklık belgeleri sahte, dolandırılmış. Calca’ya yerleşiyor önce tezgahta birşeyler satıyor sonra cafe açıyor. Adını o kötü tecrübeden ilham alarak Kelebek koyuyor. Pandemi sürecinde hamur işlerinde iyice kendini geliştirmiş, Calca’da yerel insanların da epey beğenisini kazanmış. Kekleri çok güzeldi gerçekten.

Calca’da kaldığımız sürede bir gün Chinchero’ya, bir gün Maras tuz teraslarına, bir gün de Ollantaytambo’ya giderek buraları günübirlik gezdik. Nuri’nin midesi bozulduğundan bir gün de Calca’da yatış günü oldu (Peru aşısı diyorlar buralarda, herkesin bir kere başına gelirmiş).

Urubamba

Kutsal Vadi’nin en büyük kasabası. Bu da Calca gibi, turistik bir kasaba değil. Urubamba’yı sadece gelip geçerken gördüğümüz için hakkında çok birşey söyleyemeyeceğiz. Sadece şunu belirtmekte fayda var: Calca’da özel olarak kalmak istemeseydik kesin Urubamba’da kalırdık çünkü burası Kutsal Vadi’yi gezecekseniz ulaşım açısından en kilit nokta. Vadideki her yere (hatta Cusco’ya da) tek araçla gidebiliyorsunuz. Calca’ya göre daha karışık ve kalabalık bir kasaba, ama daha çok seçenek olduğundan fiyatları daha uygundur muhtemelen.

Urubamba katedrali

Chinchero

Urubamba nehri ve Cusco’nun ortasında yer alan bir kasaba. Chinchero‘ya ulaşmak için ya Cusco’dan ya Urubamba’dan otobüse binmek gerekiyor. Biz Calca’dan Urubamba’ya bir colectivo ile gittik, Urubamba’da da Pecsa benziliğinin karşısından kalkan Cusco otobüslerine binip (4 sol) Chinchero’da indik.

Chinchero dokuma işleriyle ünlü bir kasaba. Tepsi gibi geniş siperlikli süslü şapkalar, fırfırlı kırmızı siyah etekler buranın geleneksel kıyafetleri. Yüksek sezonda antik meydanın hemen yanında büyük bir elişleri pazarı kuruluyormuş, biz gittiğimizde yoktu. Bunun haricinde de çok sayıda geleneksel dokuma işleri satan turistik dükkan var.

Chinchero geleneksel şapkası

2900 m’deki Urubamba nehir yatağına nazaran Chinchero epey tepede kalıyor, 3700 m‘de. Hatta Cusco’dan da yüksekte bulunuyor. Bu kasabaya bir havalimanı yapılıyor şu an, gelecek yıllarda Kutsal Vadi ve Machu Picchu’ya gelen turistler doğrudan buraya ineceklermiş.

Chinchero’da antik meydana ve buradan başlayan geniş tarım teraslarına Boleto Turistico ile giriliyor. Biz gittiğimizde gişelerde kimse yoktu, öylece geçip gittik. Terasların bulunduğu yer müthiş bir manzaraya sahip. Chinchero, Kutsal Vadi’de en az ziyaret edilen ama bizce en güzel yer.

Chinchero İnka terasları

Burada terasları gezdikten sonra geldiğiniz yerden çıkmayıp terasların altındaki minik patikayı bulursanız burası bir İnka yolu ve 9 km boyunca müthiş manzaralarla devam ederek Urubamba nehir yatağında Urquillos kasabasına (Calca’nın yanında) kadar iniyor.

Yolda gördüğümüz dağlar, şelaleler, patikanın sonuna doğru indiğimiz okaliptus ormanı ve minik köyler inanılmaz güzeldi. İniş yaklaşık 3 saat sürüyor. Urquillos kasabasına ulaştıktan sonra yine vadideki anayol üzerinden colectivoya binerek Calca’ya 10 dakikada ulaştık.

Chinchero-Urquillos yolunda okaliptus ormanı

Bu harika rotayı aşağıya ekliyoruz, yolunuz Kutsal Vadi’ye düşüyorsa hiçbir şey yapmayacaksanız da bu yürüyüşü mutlaka yapın 🥾 Rotayı GPX formatında indirmek için bağlantıya tıklayıp “Save link as” demelisiniz.

Download file: ChincheroToUrquillos.gpx

Maras-Moray

Maras kasabasına yakın iki İnka kalıntısı: Maras tuz terasları ve Moray terasları. Bağımsız ulaşımları kolay değil, genelde turlarla gidilen yerler. Bağımsız gitmek istediğinizde ya birkaç taksi değiştirerek gidebilirsiniz ya da vadi anayolundan önce tuz teraslarına oradan da Moray’a uzun bir yürüyüş yoluyla varabilirsiniz.

Biz Calca’dan Urubamba’ya bir colectivo ile gittik, Urubamba’da da ana otobüs terminalinden (Terminal Terreste) Yanahuara colectivosuna binip Media Luna‘da indik. Ollantaytambo colectivoları da aynı yerden geçiyor. Media Luna’dan Pichingoto köyüne girip buradan 2.5 km tırmanarak tuz teraslarına ulaşıyorsunuz.

Maras tuz terasları İnka döneminde yapılmış ve o zamandan beri faal durumda. Buradan bir tuzlu su nehri akıyor. İnkalar bu nehrin önüne çamurdan kat kat ufak havuzcuklar yapmış (ortalama 4 m2 civarında ve 30 cm derinliğinde) ve tuzlu suyu buralarda biriktip üste çıkan tuzu toplayarak imparatorluğun tuz ihtiyacını buradan sağlamışlar. Burası hala Peru’nun tuz ihtiyacının %65’ini karşılıyormuş.

Maras tuz terasları

5 bine yakın havuzcuk var, bunlar İnkaların torunlarına ait yani her biri özel mülk. Tuz teraslarına giriş için bileti de teras sahiplerinin bağlı olduğu kooperatif kesiyor: 10 sol. Tuz teraslarının ana girişi üst taraftan olduğundan ve biz aşağıdan yürüyerek çıktığımızdan herşeyi görüp bitirdikten sonra biletçilerle karşılaştık. Nuri o gün hasta olduğundan Moray’a doğru devam etmekten zaten vazgeçmiştik o yüzden bilet almadık, biletçiye yanlış gelmişiz diyerek geldiğimiz yerden geri döndük.

Moray’ı göremedik ama orasının da çok ilginç bir yer olduğunu biliyoruz. Moray‘da İnkalardan kalma çember şeklinde dev tarım terasları bulunuyor. Tarımda döneminin en ilerisi olan İnkaların farklı yükseklikler ve farklı güneş açılarında ürünlerin verimliliğini ve çeşitliliğini değerlendirmek için bu çember terasları yaptığı düşünülüyor: deney terasları yani. Moray’a giriş de Boleto Turistico ile yapılıyor bu arada.

Ollantaytambo

Kutsal Vadi’nin en batıdaki kasabası ve Machu Picchu’ya açılan kapısı. Ollantaytambo, Pisac ile beraber Kutsal Vadi’deki en fazla turist popülasyonuna sahip olan kasaba. Burada turizm dışında yerel yaşam pek fazla görülmüyor. Kasabanın meydanı, meydana çıkan sokaklar ve Ollantaytambo kalesinin girişi turistik kafeler, restoranlar ve hediyelikçilerle dolu. Fiyatlar pahalı.

Ollantaytambo'da elişi tezgahları

Ollantaytambo’ya Urubamba’dan kalkan colectivolarla ulaşılıyor. Meydanda indikten sonra kaleye doğru ana yoldan yürüyorsunuz. Kalenin girişindeki geniş alanda her zaman kurulu olan elişi tezgahları çok renkli görünüyor. Kale ise arkadaki yamaçlarda heybetli bir şekilde görünüyor. Kaleye giriş Boleto Turistico ile idi, bu yüzden girmedik. Ama inanın aşağıdan daha iyi görülüyor.

Ollantaytambo kalıntıları

Meydandan aşağı yüründüğünde ise Machu Picchu’ya giden tren istasyonuna varılıyor. Aslında Ollantaytambo’daki turist yoğunluğunun esas sebebi de bu. Inca Rail ve Peru Rail trenlerinden biriyle Ollantaytambo’dan Machu Picchu kasabası olarak bilinen Aguas Calientes 2 saat kadar sürüyor.

Ollantaytambo kalesi girişi

Bilet sınıfına ve yolculuk zamanına göre değişse de tren biletlerinin en ucuzu bile bize göre epey pahalı. Yine de turistlerin çoğunluğu Machu Picchu’ya tren yoluyla gitmeyi tercih ediyor. Biz Salkatay yürüyüşü ile gittik. Machu Picchu’ya gidiş yollarıyla ilgili daha fazla bilgi ve 6 günlük Salkantay yürüyüşümüz için şu yazılarımızı okuyabilirsiniz:

Peru | Dünyanın en güzel rotalarından Salkantay Yürüyüşü

Peru | Machu Picchu: Dünya gezginlerinin hac yeri

Ollantaytambo’nun tren dışında Machu Picchu’ya açılan bir kapısı daha var. Tarihi İnka yollarının en önemlileri Kutsal Vadi’nin sonundan başlayıp Machu Picchu’ya kadar uzanıyor. Bugün Inca Trail adıyla bilinen bu yol, Ollantaytambo’ya yarım saat mesafede Km 82 denen noktadan başlıyor.

Ekler

Boleto Turistico

Cusco turist bileti. Cusco şehri, civarı ve Kutsal Vadi’deki arkeolojik alanlar ve müzelere girişte tek tek ücret ödenemiyor, Boleto Turistico’nuz olması gerekiyor. Bu biletlerin farklı çeşitleri var:

1. Full bilet
130 sol. 10 gün geçerli. Şunların hepsini kapsıyor:
Cusco Katedrali, Dini Sanatlar Müzesi, San Blas Kilisesi, Cusco Tarih Müzesi, Saqsaywaman, Q’enko, Puca Pucara, Tambomachay, Pisac, Ollantaytambo, Chinchero, Pachacutec Anıtı, And müzik ve dansı performansı

2. Parça biletler
Parça biletler şu üç seçenekten oluşuyor ve her birinin fiyatı 70 sol:

A. Cusco kalıntıları bileti (1 günlük)
Saqsaywaman, Q’enko, Tambomachay, Puca Pucara.

B. Müzeler bileti (2 günlük)
Tarih Müzesi, Çağdaş Sanatlar Müzesi, Qoricancha Müzesi, Popüler Sanat Müzesi, Yerel Müzik Dans Merkezi, Pachacutec Anıtı, Pikillacta, Tipon.

C. Kutsal Vadi kalıntıları bileti (2 günlük)
Pisac, Ollantaytambo, Chinchero, Moray.

Vadideki şifa ritüelleri

Kutsal Vadi ve Kutsal Nehir (Urubamba) tabirleri İnkalara ait ve kutsallık burada toprağın bereketiyle ilgili bir tanımlama. Zaman içerisinde vadiye yerleşen Amerikalı ve Avrupalılar Pachamama öğretisini öze dönüş ve mistisizm ile birleştirerek buradaki kutsallık olayını başka bir boyuta taşımış.

Kutsal Vadi'yi anlatan bir duvar resmi

Kutsal Vadi’de tamamı yabancı yerleşimcilerden oluşan irili ufaklı alternatif topluluklar oluşmuş, bunların bir kısmı kendi hallerinde yaşayıp gidiyor bir kısmı ise ticari birlikteliklere evrilmiş İnka ve öncesi dönemde şifa ve dini kabul ritüellerinde kullanılan halüsinojen Ayahuasca ve San Pedro kaktüsü ile öze dönüş, içsel yolculuk, evrenle bütünleşme vb temalı ücretli etkinlikler düzenliyorlar.

San Pedro kaktüsü bölgede doğal olarak yetişen, kesiti şişman bir yıldıza benzeyen halüsinojen meskalin maddesi içeren bir kaktüs. Bu kaktüsün Peru’daki tarihi çok eski, MÖ 1300’lerde Peru topraklarında bulunan Chavin medeniyetine kadar gidiyor. Chavin tapınaklarında dini kabul törenlerinde insanlara San Pedro kaktüsü içirilip labirentlere gönderilir, aydınlanıp çıkması beklenirmiş. Kaynatılarak içilen kaktüs ağrı kesici niyetine de kullanılırmış.

San Pedro kaktüsü

Ayahuasca‘nın ise bu bölgeyle ilişkisi yok aslında. Ayahuasca sarmaşığı Amazon yağmur ormanlarında yetişiyor. DMT içeriğiyle ile yüksek düzeyde halüsinojen olan Ayahuasca’nın da Güney Amerika genelinde en aşağı bin yıllık bir tarihi var. Şaman liderliğinde yapılan fiziksel-ruhsal arınma rituellerinde kullanılıyor.

Kutsal Vadi’ye yolunuz düştüğünde bir şekilde mutlaka karşınıza çıkacak (ve fahiş fiyatlarda olacak olan) bu şifa ayinlerinden en azından bizim gözlemlediklerimiz iddiasından çok alakasız, karitatürize ve ergen eğlencesine benzer turistik atraksiyonlardı. Yerel kültürlerin bin yıllık bilgelik birikimleri nasıl olmuş da yabancının yabancıya pazarladığı eventlere ya da daha şık adıyla yolculuklara dönüşmüş bilemiyoruz, kapitalizmin her sırrına vakıf olmak zor. Ciddiye alınacak olanları var mıdır bilmiyoruz, biz görmedik. İlginiz varsa ve denemek istiyorsanız da aydınlanacağım falan gibi çok anlam yüklemeyin deriz. Nacizane 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>