Güney Amerika çeşitli coğrafyası ve heybetli sıra dağları sayesinde bolca harika trekking rotasına sahip. Özellikle Peru, And dağları sağolsun, yüzlerce birbirinden güzel uzunlu kısalı trekking rotası ile yürüyüş severleri fazlasıyla memnun eden bir ülke. Hele ki yolun sonu Machu Picchu’ya çıkıyorsa.
Dünyanın 7 harikasından Machu Picchu antik kentine gitmenin farklı yolları var. Bunlardan Machu Picchu yazımızda detaylı bahsettik:
Ama Machu Picchu’ya ulaşmanın en güzel yolu hiç tartışma yok ki tüm etrafı sindire sindire yürüyerek gitmek ve bunu yapabileceğiniz farklı rotalar bulunuyor. Bu yazının sonunda hepsine kısa kısa değindiğimiz bir bölüm var, oraya bakabilirsiniz.
Bu rotalardan çok tercih edilenler tartışmasız Inca Trail ve Salkantay Trek. Inca Trail’ın, İnkaların Machu Picchu’ya ulaştıkları tarihi yollardan geçmekte olduğu için özel bir yeri olsa da bu rotada yürümek için özel izin gerekmesi ve bunun da sadece tur şirketlerine verilmesi sebebiyle malesef bütçesi kısıtlı olan gezginin yapabileceği bir rota olamıyor. Salkantay Trek’te ve diğerlerinde böyle bir sorun yok, ister turla ister bağımsız olarak yürüyebiliyor ve bütçenize göre seçimler yapabiliyorsunuz.
BU YAZIDA NELER VAR?
- Genel hatlarıyla Salkantay Yürüyüşü
- Turla mı bağımsız mı?
- Ulaşım
- Hazırlıklar
- 1.Gün | Cusco-Soraypampa
- 2.Gün | Soraypampa-Salkantay Geçidi-Chaullay
- 3.Gün | Chaullay-Lucmabamba
- 4.Gün | Lucmabamba-Llactapata
- 5.Gün | Llactapata-Aguas Calientes
- 6.Gün | Aguas Calientes-Machu Picchu-Cusco
- Diğer Machu Picchu rotaları
Genel hatlarıyla Salkantay Yürüyüşü
Salkantay Trek (Salkantay Yürüyüşü), National Geographic dergisinin dünyanın en iyi 25 trekking rotası listesinde yer alıyor. Genelde 5 günlük şekilde planlanan rotanın en güzel özelliği yürüyüşünüz sırasında yüksek dağlardan sisli ormanlara, buzullardan tropikal kahve bahçelerine, çok soğuklardan çok sıcaklara birçok bitki örtüsü ve iklimi arka arkaya görme şansını bulmanız. Machu Picchu’da son bulan tüm trekking rotaları arasında doğa manzaralarını en iyi görebileceğiniz rota bu.
Başlangıç: Challacanca/Soraypampa
Bitiş: Aguas Calientes
Rota uzunluğu: 70 km
Zaman: 5 gün
En yüksek nokta: 4600 m
Salkantay rotasını aşağıdaki bağlantıya sağ tıklayıp “Save link as” diyerek GPX formatında indirebilirsiniz. Bu kayıt son gün Aguas Calientes’ten Machu Picchu’ya çıkışı ve geri Hidroelectrica’ya inişi de içerdiği için toplam 85 km.
Bu rota genel olarak 4 gece 5 gün şeklinde planlanıyor ve 5. gün Machu Picchu’ya giriliyor. Hızlandırılmış olarak 4 günde de yapılabiliyor, ya da 7 güne kadar uzatıladabiliyor. Rota üzerinde kamp yeri (k), hostel (h), otel (o) ya da ev konaklaması (e) şeklinde konaklanabilecek çok sayıda yer var:
- Soraypampa (k,h,o)
- Wayracmachay (o)
- Chaullay (k,h)
- Collpapamba (k,h,o)
- La Playa (k,h,o,e)
- Lucmabamba (k,h,e)
- Llactapata (o)
- Hidroelectrica (h,o)
- Aguas Calientes (h,o,e)
Bu üsttekiler haricinde de güzergah üzerinde serbest kamp atmaya uygun birçok yer var.
Turla mı bağımsız mı?
Uzun lafın kısası bizim cevabımız: bağımsız. Uzun lafın uzunu ise şöyle:
Salkantay yürüyüşünü grup olarak düzenleyen çok sayıda tur firması var ve bu yürüyüşe niyetlenen insanların en az %80’i bunu bir turla yapıyor. Salkantay yürüyüşü turları görece ucuz turlar, özellikle en ucuzu 600 $’dan başlayan Inca Trail turlarına kıyaslayınca. Salkantay yürüyüşü turlarının standart olarak sağladıkları şunlar:
- Cusco-Mollepata gidiş (otobüs) ve Hidroelectrica-Cusco dönüş (otobüs/tren) ulaşım
- 3 gece kamp 1 gece otel konaklaması
- 3 öğün yemek
- Rehber
- Günlük çanta haricinde kalan eşyaların katır ve hamallarla taşınması
Salkantay yürüyüşü turları kişi başı fiyatları 200-700 $ arasında değişiyor. Bu arada bu fiyatlar düşük sezonda direkt Cusco ofislerinde verilen fiyatlar, internetten tur satın alırsanız bunun iki katına kadar çıkan fiyatlar görebilirsiniz. Bu kadar farklı fiyatları yaratan nedir derseniz, net birşey söylemek zor, yani pahalı olan da ekstra farklı birşey yapmıyor, daha çok firmanın bilinirliği ile ilgili bir fiyatlandırma var bizim anladığımız.
Ucuz segmentteki turların çoğunluğu 4. gün Santa Teresa kasabasından geçerek Aguas Calientes’e gidiyor. Bu yol alçaktaki nehir yatağını takip eden yol. Diğer turlar ise 4. gün Llactapata’ya tırmanıp inerek Aguas Calientes’e gidiyor, ki bu yol Santa Teresa güzergahına göre çok daha keyifli. 200-300 $ aralığındaki turlardan rotası Llactapata’dan geçen galiba sadece Machu Picchu Reservations var. Bilinen firmalardan birisi, fiyatı kişi başı 210 $.
En popüler tur firması Salkantay Trekking, kişi başı fiyatı 450 $. Yine iyi bilinen en pahalılardan birisi de Alpaca Expeditions, kişi başı 600 $. Bu ikisi de 4. günü Llactapata’dan yürüyor tabii ki. Bahsettiğimiz üç firmanın üçü de sadece son gece otelde konaklatıyor, yemek-rehber-taşıma vb hizmetleri hemen hemen aynı. Dönüş yolculuğunun trenle olup olmaması ve Aguas Calientes’teki otelin sınıfı farklı. Üç firmanın üçünün de ilk gece Soraypampa konaklamasında opsiyonel olarak sky lodge denen cam kubbelerde konaklaması var. Bunlar anladığımız kadarıyla yüksek sezonda farklı fiyatlandırma ile veriliyor ama düşük sezonda katılım zaten az kişi olduğundan herkes bunlarda kalabiliyor.
Turlara dair kabaca bilgiler bu şekilde. Bizim düşüncemize ve kendi tecrübemize göre Salkantay yürüyüşü için bir tura katılmaya gerek yok, hatta bağımsız yürüyüş burası için kesinlikle daha iyi bir seçenek. Sebep?
- Kendi tempomuzda yürümek. Her anının başkası tarafından planlanması, nerede yemek yenip nerede fotoğraf çekileceğine başkasının karar vermesi yerine istediğimiz yerlerde hızlanıp istediğimiz yerlerde durduğumuz bir sistem bizim için daha güzeldi.
- Kendi özel deneyimimizi yaşamak. Günlerce etrafımızda bir grup insanla beraber gezmektense doğayla baş başa olmayı tercih ettik. Düşük sezonda bile olsa bu rotayı yürüyen çok sayıda insan var ve yollarda zaten devamlı karşılaşıyorsunuz, istediğiniz zaman iletişim kurup istediğiniz zaman yalnız kalabilmek bağımsız yürümenin bir artısı.
- Esneklik. Turların sabit zaman ve yer planları var. Ama bu güzel rotada daha esnek bir plan yapmak çok daha iyi. Herhangi bir aksilik olması olasılığına karşı standart 5 günlük plana biz 1 gün daha ekleyip Salkantay yürüyüşümüzü 6 gün olarak planlamıştık. (Bunu önceden planlamanız gerekiyor çünkü Machu Picchu biletlerini Cusco’dayken almalısınız ve bilet sadece belirli bir gün ve saat için geçerli). İyi ki de öyle yapmışız. Herhangi bir aksilik yaşamadık ama ekstra olan bir günümüz sayesinde Llactapata’daki müthiş çiftlikte kalma şansımız oldu.
- Konaklamaları seçebilmek. Turlarda ilk üç gece toplu olarak kamp yerinde, son gece otelde kalınıyor. Bağımsız giderseniz bütçenize ya da donanımınıza göre kalacağınız yeri kendiniz seçebilirsiniz. Biz iki gece hostel, bir gece ev, iki gece otel konaklaması yaptık. Yanımızda çadır, uyku tulumu ve kamp malzemeleri taşımadık.
- Ucuzluk. 5 günlük Salkantay yürüyüşü turları 200-700 $ arasında değişiyor. Biz buna bir gün daha eklememize ve konaklamalarda yer yer epey pahalı seçenekler tercih etmemize rağmen her şey dahil kişi başı 150 $ harcamışız. 5 günlük bir yürüyüş yapsak yine hep hostel ve otellerde kalsak 100 $ olacakmış. Yani bağımsız yürüdüğünüzde en rahat konaklamaları da yapsanız en ucuz turun yarı fiyatına yürüyüşünüzü tamamlıyorsunuz.
Uzun bir yürüyüşü bir grup ve rehberlik olmadan yapmak fikri deneyimsiz yürüyüşçülere (bizim gibi) uzak gelse de Salkantay yürüyüşü için herhangi bir kaygı taşımaya hiç gerek yok. Bu rota, birincisi kaybolma ihtimalinizin olmadığı çok net belirli patikalardan oluşuyor, ikincisi lojistik olanakları çok fazla. Hiçbir şeyin olmadığı bir dağ başında değilsiniz dolayısıyla özel olarak bunu istemiyorsanız çadır, kamp malzemesi, 5 günlük yiyecek-içecek taşımanız gerekmiyor. Hostellerde kalabilir, oralardan yiyebilirsiniz. Rota ikinci gün haricinde hep su kaynaklarının yanından geçiyor. Kilo kilo su taşımaya gerek yok, bir su filtresi işinizi görüyor. Bunlar sırt çantanızı önemli ölçüde hafifletiyor, yani katıra falan da ihtiyacınız yok.
İhtiyacınız olan: Offline haritalar, gün içlerinde atıştırmak için birşeyler, günü bitirdiğinizde kalacağınız yeri ayarlama kabiliyeti, önceden irtifaya alışmış olmak ve özgüven. Hepsi bu. Her yaştan sağlıklı durumdaki her birey bu rotayı bağımsız olarak yürüyebilir.
Bu arada elbette biraz daha zorlanmayı göze alarak çadır ve kamp malzemelerini de kendiniz taşıyarak da sadece kamplı konaklama yaparak yürüyebilirsiniz. Ama hardcore bir trekking deneyiminin özellikle peşinde değilseniz sadece bütçe gereği böyle bir yol izlemenize gerek yok, rota üzerindeki tüm kamp alanlarında gecelik çadır-uyku tulumu kiralaması da yapılıyor.
Özetle, turla ya da bağımsız olarak Salkantay yürüyüşü yapmakta tercih sizin. Daha sosyal bir yürüyüş deneyimi için tur tercih edebilirsiniz, evet daha fazla para harcarsınız ama öğlen sıcak yemek yersiniz, ilk iki gün buz gibi dağ başlarında sıcak içecekler ikram edilir, akşam kalacağınız yeri kendiniz aramanız gerekmez, vs vs. Ya da kendi deneyimimi kendi istediğim gibi yaşayacağım derseniz bizim gibi onun da bambaşka bir güzelliği var. Bağımsız yürüyen bazı insanlar çok özel ve zor birşey yaptıklarını düşünüyorlar internette bazı bloglarda okuduğumuz kadarıyla, böyle bir durum olmadığını söyleyelim. Tur firmalarının pozisyonları gereği müşterilerine rotanın zorluğunu abartmasından kaynaklı bizim yolda sohbet ettiğimiz bazı insanlarda da böyle bir “vay be” bakışı vardı. Hatta bir turdaki Amerikalı bir çift gelip baya soru sordu bize, artık tur firmasından nasıl korku hikayeleri dinledilerse. Ama bunun aslında bir gerçekliği yok, onların yaptığından daha zor birşey yapmıyorsunuz. Siz yine de çaktırmayın, böyle bir şeyle karşılaşırsanız keyfini çıkarın 😉
Ulaşım
Salkantay yürüyüşünü turla yapıyorsanız başlangıç ve bitiş noktalarından ulaşım zaten ayarlanmış olacaktır. Eğer bizim gibi kendiniz yürümek istiyorsanız başlangıç noktasına ulaşmak için önce Mollepata kasabasına gitmeniz gerekiyor.
Cusco‘da Mollepata colectivoları Acropata caddesinden kalkıyor. Maps.me’de Mollepata colectivo şeklinde aratırsanız tam noktayı görebilirsiniz. Acropata caddesine gitmek için şehrin merkezi herhangi bir yerinden geçen Satellite dolmuşlarını kullanabilirsiniz (1 sol).
Mollepata colectivoları sabah 04:00’dan itibaren başlıyor, doldukça kalkıyor. Dolmuşçuların hiç acelesi yok, yolda tuvalete girmek, alışveriş yapmak hatta yemek yemek isteyen olursa duruyorlar. Hep beraber bekliyorsunuz 🙂 Yol yaklaşık 2 saat sürüyor, ama olası beklemelerle 3 saat gibi hesaplamak daha doğru. Colectivo kişi başı 20 sol.
Mollepata’ya vardığınızda pazar yerinin yakınından kalkan Soraypampa‘ya giden colectivolara binmeniz gerekiyor. Bunlar yüksek sezonda öğlene kadar Cusco’dan kalkan colectivoların varışlarına uygun saatlerde kalkıyor, ama düşük sezonda sadece sabah 07-08 gibi bir tane var (yani bunu yakalamak için Cusco’dan en geç 05:00’daki colectivoya binmiş olmalısınız). Kaçırdıysanız özel araçlarla anlaşmanız gerekiyor. Toprak yol yaklaşık 1 saat sürüyor, kişi başı 25 sol. Salkantay yürüyüşünün başlangıç noktası olan patikaya girmek için Challacanca‘da iniyor ve yürüyüşe başlıyorsunuz.
Salkantay yürüyüşü ve Machu Picchu ziyareti sonrası Cusco’ya dönmek için iki alternatif var: minibüs ve tren. Dönüş yolculuğu için detayları Machu Picchu yazısında bulabilirsiniz.
Hazırlıklar
Salkantay yürüyüşünün ilk iki günü yüksek rakımlarda yapıldığından mutlaka önceden irtifaya alışkanlık kazanmanız gerekiyor. Yüksek irtifa hastalığı (sorojchi) bu yürüyüşteki en büyük risk. Mide bulantısı, baş ağrısı, aşırı halsizlik gibi belirtileri alışmayan herkes yaşıyor. Genel olarak 12 saat içinde başlayan bu semptomlar 24 saat içinde hafifleyerek geçiyor ama bazı kişilerde yürüyüşe devam edemeyecek kadar ciddi semptomlar da görülebiliyor. Yürüyüşe başlamadan önce en az 3 günü Cusco’da geçirip orada da hafif aktiviteler yapmanız vücudunuzun düşük oksijen seviyeleriyle daha kolay baş etmesi için faydalı oluyor. Cusco yazımızı henüz okumadıysanız böyle buyrun:
Yüksek irtifa hastalığı en hafif belirtileriyle bile geçirseniz can sıkan bir durum, etkilerini en aza indirmek için yanınızda ilaç bulundurmanızda fayda var. Cusco’da tüm eczanelerde bulunan Kolombiya üretimi Sorojchi Pills, bunun bitkisel alternatifi olan bir başka ilaç, bir de Acetazolamide yüksek irtifa hastalığının önlenmesinde etkili ilaçlar olarak görülüyor. Biz ilk ikisini denemedik ama Acetazolamide‘i Salkantay’da da Peru’da yaptığımız diğer yüksek irtifa yürüyüşlerinde de kullandık ve faydasını gördük.
Yine yüksek rakımlarda çok faydasını göreceğiniz bir başka şey de Coca yaprakları. Bunları Cusco bölgesinde her pazardan poşet poşet alabilirsiniz. Coca yaprağı çayı da demleniyor ama daha fazla etkisini görebilmek için en iyisi kuru kuru çiğnemek. Hafif uyarıcı niteliği ve içerdiği yüksek kalori sayesinde yüksek irtifa hastalığının hafif belirtilerini hiç hissetmemenizi sağlıyor ve enerji veriyor. Yanınızda bulundurmanızda fayda var.
Salkantay yürüyüşü için bel desteği ve dengesi iyi bir sırt çantasına ihtiyacınız var. Turla gidiyorsanız sadece günlük eşyalarınız için 20 litrelik bir çanta işinizi görür ama bağımsız yürüyecekseniz en az 50 litrelik bir çanta gerekiyor. Bizim sırt çantalarımız 100 TL’ye aldığımız uyduruk çantalardı ve feci kötülerdi, fazla ağır olmamasına rağmen bizi çok zorladı. Velhasıl, sırt çantası önemli. Çantanızın su geçirmez yağmur kılıfı da olması iyi olur çünkü üzerine panço da giyseniz o çanta her türlü sırılsıklam oluyor.
Çantamızı hazırlarken eşyaları minimumda tuttuk. Kamp yapmayacağımız için çadır, uyku tulumu, ocak, kap-kacak vs almadık. Hostel gibi bir seçenek bulamasak bile oradaki kamp yerlerinden gecelik kiralayabileceğimizi biliyorduk, ki gerek olmadı. Biz biri şort olabilen iki pantolon, iki çorap, iki tişört, alt üst termal içlik, şapka, bere, havlu, sıcak tutan mont ve yağmurluk ve naylon yağmur pançosu taşıdık. Yanımıza almadığımız için pişman olduğumuz iki şey oldu: terlik ve eldiven. Terlik mutlaka gerekiyor çünkü o ayakkabılar kesin ıslanıyor, en azından yürüyüşü bitirdiğinizde ayağınıza giyecek başka birşey olmalı ki biraz kurutabilesiniz. Eldiven de ilk iki gün için gerekli, gerçekten soğuk ve yağmurdan ellerimiz dondu.
Bu kıyafetler haricinde yanınızda bulunması gerekenler:
- Trekking batonu (kendinizde yoksa da Cusco’daki outdoorculardan kiralayın)
- Sivrisinek kovucu (Cusco’daki eczanelerden en az 15 Deet olanlarından alın. Yürüyüşün son iki günü çok sivrisinekli yerlerde geçecek)
- Su filtresi (filtre taşımazsanız yanınızda bolca hazır su taşımanız gerekiyor)
- Nakit para (Son gün Aguas Calientes’e kadar ATM yok, kredi kartı hiçbir yerde geçmiyor)
- Abur cubur (Üçüncü gün La Playa’ya kadar market yok, bolca hafif yiyecek Cusco’dan alınmalı)
- Tuvalet kağıdı, sabun (kaldığınız yerlerde olmayacak)
- Birkaç kalın çöp poşeti (ıslak eşyaları kurulardan ayırmak için)
- Powerbank (ne olur ne olmaz diye)
Machu Picchu biletlerini de Cusco’dayken almanız gerekiyor. Biletleri alabileceğiniz iki resmi satış noktası var, fiyatı 152 sol. İnternetten almanıza gerek yok, hatta almayın, daha pahalı. Machu Picchu bileti belirli bir gün ve saat için alındığından yürüyüş planınızı doğru yaptığınıza ve biletin öncesindeki akşam Aguas Calientes’e varmış olacağınıza emin olun. Salkantay yürüyüşünün ilk gününde tanıştığımız bir Amerikalı ilk gün hasta olup yatmak zorunda kalmış ve yürüyüşteki bir günü eksilmişti. Machu Picchu biletinin zamanına yetişmek için Collpapampa’ya vardığında bir araç tutarak doğrudan Hidroelectrica’ya gitmeyi planlıyordu. Biz bu tarz bir olasılığa karşı yürüyüşümüzü 6 gün olarak planlamıştık, ama fazla günümüzü bu arkadaşa vermenin bir yolu yoktu tabii. Bu arada biletlerinizi ve pasaportlarınızı da yanınıza almayı unutmayın tabii 🙂
Yürüyüşe gitmeden önce telefonunuza Maps.me ve Komoot uygulamalarını kurun. İnterneti rahat kullanabildiğiniz bir yerde Maps.me‘de yürüyeceğiniz yerin offline haritasını indirin. Yolda kafanız karışırsa ya da gittiğiniz yerlerde bulunan hostelleri vs görmek isterseniz ihtiyacınız olacak. Komoot‘ta da internet varken tüm rotanızı çizin ve offline kullanım için kaydedin. O da yürüyüşünüz esnasında rotanın hangi noktasındasınız, daha ne kadar tırmanacaksınız gibi konularda çok işe yarayacak.
1.Gün | Cusco-Soraypampa
🚌 90+17 km
🥾 10 km
Sabah Cusco’dan hareket etmek için epey geç kaldık. Mollepata’ya giden colectivoya bindiğimizde de baya bir süre kalkmasını bekledik, yola çıktığımızda saat 09:00 olmuştu. Özellikle yüksek sezon dışındaki zamanlarda bu dolmuşların saatlerinde ciddi oynamalar olacağını hep hesaba katmak gerekiyor. Cusco merkezden Mollepata yaklaşık 2 saat sürüyor.
Mollepata‘ya vardığımızda Soraypampa’ya giden colectivo aradık ama o da yoktu. Düşük sezonda sadece sabahları bir colectivo kalkıyormuş. Bize korsan taksi teklif edenlerin önce bizi kandırmaya çalıştıklarını düşündük ama kasabada neredeyse önümüze gelene colectivoyu sorup hepsinden aynı yanıtı alınca başka çaremiz olmadığını anlayıp birisiyle Soraypampa’ya kadar 70 sole anlaştık. Çok para gibi gelmişti ama offroad yolu gibi yolda normal bir binek araçla deli gibi hızla 45 dakika gidince (ve adamın aynı şekilde geri döneceğini de düşününce) az bile istediğine karar verdik.
Bu arada geç kalmamış olsak yapmayı planladığımız şey Mollepata’dan Soraypampa colectivosuna binip yolda inmekti, çünkü Salkantay Rotası resmi olarak Soraypampa’ya 6-7 km kala Challacanca mevkiinde başlıyor. Buradan Soraypampa’ya 2 saatlik rahat bir yürüyüş yapıyorsunuz, bu da yüksek irtifaya alışmakta faydalı oluyor.
Planımız patladığından daha da geç olmadan Soraypampa’ya varmaya çalışıyorduk. Yolda Mollepata çıkışında Cruzpata mevkiinde Salkantay kontrol noktası bulunuyor, rotaya girmek için kişi başı 20 sol ödeme yapılıyor. Soraypampa’ya geldiğimizde biraz şaşırdık çünkü biz minik de olsa bir kasaba göreceğimizi düşünmüştük ama Soraypampa bir kasaba değil. Sadece kamp yerleri ve lodge’ların bulunduğu yayla gibi bir yer. Rakım 3900 m.
Bu arada sert bir yağmur başladı. Hızlıca kendimize gece kalacak bir yer bulup hava kararmadan Humantay Gölü’ne gidip gelmek istiyorduk. Birkaç yere sorduktan sonra çok da dolanmadan merkezde Salkantay Hostel-Soraypampa ile anlaştık. Burada ranzalı bir yurt odası ve birkaç özel oda bulunuyor, duş-wc dışarıda. Yurt odasında konaklama kişi başı 20 sol. Sıcak su, wifi, kahvaltı, akşam yemeği ekstra oluyor, her birinin ayrı ücreti var. Soraypampa’da diğer konaklama seçenekleri kamp yerleri, sky lodge denen üstü camlı kubbe tipi odalar ve bir tane de otel var. Kamp yerleri ve sky lodge’ların bir kısmı sadece turlarla çalışıyor onun dışında kabul etmiyor. Kabul edenlerde banyosu içinde 2 kişilik oda 100 sol civarıymış yalnız epey soğuk olduğunu tahmin ediyoruz, biz kapalı odada bile gece kaç kat battaniyenin altında donduk (daha önce de yazdığımız gibi, isterseniz 5 bin metrede dağ başında olun Peru’da ev ve tesislerde ısıtma yok).
Hostelle anlaştıktan sonra Humantay Gölü‘ne yürüdük. Patika bizim hostelin karşı tarafındaki kamp alanının hemen arkasından başlıyor, göl 2 km uzaklıkta. Epey dik bir çıkışla yaklaşık 1.5 saat içinde göle ulaştık. Yoldayken dağa komple bulut bastı, 1 m ötesini bile görmek zorlaştı. 4200 m rakımdaki Humantay Gölü’ne geldiğimizde şiddetli yağmura ve bulutlara rağmen göle hayran kaldık. Havanın biraz daha açılması için epey bekledik ama açılmadı, biz de şansımıza küsüp geri dönüşe geçtik. Yarım saatte tekrar Soraypampa’ya vardık.
Bu arada bizimle beraber Soraypampa‘da olan 3-4 tur grubu gördük. Gruplar haricinde bizim ki bağımsız yürüyenler de vardı. Yani bizimle aynı günlerde yürüyecek olan ve önümüzdeki günlerde bol bol karşılaşacağımız en az 25 kişi vardı.
Akşam yemeği için bizim hosteli pas geçtik, Bioandean Expeditions adlı sky dome’ları olan bir yerin önünde restoran görmüştük oraya gittik. Kişi başı 20 sole yemek ve büyük bir sıcak su termosu ile çay-kahve verildi. Sıcak yemek ve içecek bize çok iyi geldi ama pahalıydı tabii. Döndüğümüzde de bizim hostele sabah kahvaltı istediğimizi söyledik, kişi başı 15 sol. Yürüyüş boyunca konakladığımız yerle en baştan akşam yemeği ve kahvaltı dahil şekilde anlaşmanın daha iyi olacağını anladık. Yağmur gece boyunca şiddetli bir şekilde yağmayı sürdürdü.
2.Gün | Soraypampa-Salkantay Geçidi-Chaullay
🥾 20 km
Sabah erkenden kalkıp kahvaltı yaptık. Bu tip yerlerde kahvaltı ekmek, reçel, margarin ve çay-kahveden ibaret oluyor; bildiğimiz için hayal kırıklığına uğramadık. Asıl kıymetli olan da sıcak su aslında.
Sabah 06:30’da buz gibi havada dumanlı dağların içinde coca çaylarımızla keyif yaparken ilerden tur gruplarından birinin çıkış yaptığını duyup hemen biz de toparlandık. Gideceğimiz patikanın belirsiz olma olasılığı, elimizde offline harita olsa da gps’in çekmeme olasılığı vs gibi endişelerimiz vardı o yüzden insanları gözden kaybetmek istemiyorduk. Bu endişelerin (en azından bu yol için) tamamen yersiz olduğunu çok geçmeden anladık. Salkantay yürüyüşünde patika gayet belirgin ve gps de iyi çekiyor. Telefon çekmiyor yalnız bilginiz olsun (En azından bizim Bitel hatları son güne kadar çekmedi).
İkinci gün bizce bu yürüyüşün en zor günüydü. Soraypampa’dan başlayan 6 km’lik tırmanış giderek dikleşerek Salkantay Geçidi‘ne kadar sürüyor. Yüksek irtifanın yoruculuğunun üstüne önceki günden beri hiç durmayan yağmur ve soğuk gerçekten zorlayıcı oldu. 4600 m rakımdaki Salkantay Geçidi’ne geldiğimizde sevinçten ağlayacaktık neredeyse.
4 saatlik yorucu tırmanışın ardından geldiğimiz yer görkemliydi. Ama çok bulut vardı Salkantay Dağı’nı zar zor görebildik. Yine hava açılsın diye bekledik ama nafile.
O kadar tırmanmanın üstüne iniş kolay olur diye düşündüysek de öyle değildi. Aşırı yağıştan ötürü yürüdüğümüz patika komple balçığa dönüşmüştü, hep çok dikkatli inmemiz gerekti. Wayracmachay köyüne geldiğimizde öğlen yemeği için durduk, yanımızdaki atıştırmalıklardan yedik. Burada Wayra Lodge isimli küçük bir otel bulunuyor, Soraypampa’dan sonra Chaullay’dan önce konaklanabilecek tek yer burası.
Wayracmachay’dan sonra iklim epey yumuşadı ve kendimizi ormanların içinde bulduk. Yer seviyesinde sisler içerisinde bir orman. Buralara bulut ormanı deniyormuş. Aynı gün içerisinde bu kadar keskin bir değişimi gözlemlemek inanılmaz. Buz gibi hava, karlı dağlar, hiçbir bitkinin yetişemediği çıplak kayalardan bir anda her yerden fışkıran dev ağaçlar, sağda solda yabani çilekler, gürül gürül akan sularla dolu bir yere geliyorsunuz.
Yağmur hiç kesilmeden devam etti. Islanmadık hiçbir yerimiz kalmadı, ayakkabılar zaten akvaryuma döndü. Salkantay Geçidi’nden sonra iniş 14 km, yaklaşık 6 saat sürüyor. Saat 17:00’de Chaullay köyüne vardığımızda hava hafiften kararmaya başlıyordu. Birkaç kilometre ileride Collpapampa köyü vardı ama ne kadar süreceğini kestiremediğimizden günü Chaullay’da bitirmeye karar verdik.
Kalacak düzgün bir yer bulmak için köydeki tüm yerleri gezdik ama hiçbiri diğerinden daha iyi görünmüyordu, hepsi de aynı fiyat. Yine ismi Salkantay Hostel olan bir yer vardı: akşam yemeği, sabah kahvaltı ve wifi dahil iki kişilik özel oda (ortak banyo) 100 sole anlaştık. Sıcak suyu pazarlığa dahil etmedik zaten hava çok soğuk duş alınacak gibi değildi. Hostelin odaları pek iyi durumda değildi ama bahçesi çok sevimli, açıkhavada oturmak keyifli. Akşam yemeğini yiyip tüm kıyafet ve ayakkabıları belki kururlar umuduyla asıp yattık.
3.Gün | Chaullay-Lucmabamba
🥾 18 km
Sabah 06:00’da kalktık. Akşam astığımız eşyalar kurumayı bırakın daha da ıslanmıştı. Çaresiz toplayıp çantaya tıktık, ayakkabıları da öylece giydik. Hostelin bahçesinde acele etmeden kahvaltımızı yaptık, 07:30’da Chaullay’dan çıktık.
Bir gün önce devam etsek mi etmesek mi dediğimiz Collpapampa sadece 20 dakika mesafedeymiş. Geçerken göz attığımız kadarıyla orada daha düzgün konaklama seçenekleri var gibiydi, keşke devam etseymişiz dedik.
Collpapampa’yı geçtikten sonra karşımıza bir köprü geldi. Maps.me’deki rotamız buradan sola giren ve La Playa’ya kadar nehrin solundan giden bir patika gösteriyordu ama biz sağ tarafta uzakta bir grubun yürüdüğünü gördük. Patikaya girmeyip toprak yoldan devam ettik. Yolların ikisi de aynı yere çıkıyor görünüyordu ama biz asıl patikayı (ve asıl manzaraları) kaçırdığımızı düşünüyorduk.
Bir süre sonra yol üstünde oturma yerleri de olan bir büfe gördük, oturup bir kahve içtik ve yolu sorduk. Normalde yürüyüşçüler nehrin solundan giden patikayı kullanıyormuş ama yağışlı sezonda iş değişebiliyormuş. Patika 3 yerden yıkılmış ve kullanılamaz durumdaymış. Dolayısıyla toprak yolu seçerek doğru yaptığımızı anladık. (Yukarıya eklediğimiz gps izleri de bizim gittiğimiz toprak yolu takip ediyor).
Aynı toprak yoldan La Playa’ya kadar dümdüz devam ettik. Bu yol 6 günlük Salkantay yürüyüşümüzün en sıkıcı kısmı oldu diyebiliriz. Yağışsız sezonda gidiyorsanız mutlaka soldaki patikayı takip edin. La Playa oldukça büyük bir kasaba: bakkal, restoran, kamp, hostel hepsi var. Abur cuburlarımız azalmıştı, buradan stoklarımızı doldurduk.
La Playa’dan biraz daha devam edince öğlen saatlerinde Lucmabamba‘ya ulaştık. Minik şirin bir köy burası. Çok güzel ılıman bir havası var. Lucmabamba bölgesi kahve bahçeleriyle dolu. Buradaki kahve ağaçları fotoğraflarda gördüklerimize hiç benzemiyordu, uzun uzun kendi haline bırakılmış ağaçlar. Zaten kahve üretimi de çok fazla değil, küçük bir yerel üretici kooperatifi var.
İnternette önceden gördüğümüz bir evi bulup kapısını çaldık: Sonia ile Walter’ın evi. Haritada Lucmabamba Coffee Experience şeklinde işaretlenmiş. Burası hem kahve turlarının bahçe gezme ve kahve tadımı için grup getirdikleri bir yermiş, hem de ev konaklaması sunuyor.
Sonia ve Walter’ı görür görmez burada kalmaya karar verdik. Çok tatlı insanlar. Karı koca, iki çocukları ve dede; kedileri köpekleri tavukları ve gine domuzlarıyla şirin mi şirin bir bahçeli evde oturuyorlar. Ayrı girişi olan üst kattaki birkaç odayı da konuklara kiralıyorlar. Sonia kadın kahveciler kooperatifi üyesi, Walter‘la ikisi çok hoş sohbet insanlar. İngilizce konuşmuyorlar ama yok denecek kadar az İspanyolcamızla mutfakta çay içip baya sohbet ettik. Akşam yemeği, sabah kahvaltı dahil 140 sole odayı tuttuk. Tropikal ağaçlar içerisinde harika bir manzaraya sahip geniş bir oda. Oda tertemizdi duşta da sıcak su vardı nihayet biraz temizlenip insana döndük. Çıkıp biraz köyde gezindik, bir büfede birer bira içtik ve wifi kullandık (Sonia’larda wifi yok).
Hava kararırken eve döndük. Sonia ve dede akşam yemeğini hazırlarken çocuklar bir topla yakamıza yapıştı. Briggitte ve Rodrigo ile bahçede biraz voleybol oynadık. Akşam yemekte türlü, pilav ve yuca vardı, çok lezzetliydi. Keyifli bir gündü.
4.Gün | Lucmabamba-Llactapata
🥾 7 km
Sabah 7’de kalktık. Sonia‘nın kendi kahve ağaçlarından taze çekip kavurduğu kahveleri içtik. Bir koca tabak dolusu avokado ezmesi ve yuca ile değişik bir kahvaltı yaptık. Ev, Llactapata’ya çıkan yokuşun en başında yer alıyor. Evden adımımızı atar atmaz tarihi İnka basamaklarında yükselmeye başladık. Bu yol önce kahve bahçelerinin, sonra her yerinden sular akan harika bir tropikal ormanın içerisinden geçti.
Bir süre sonra orman içerisinde dünyadaki en güzel Starbucks ile karşılaştık 🙂 Müteşebbis bir köylü kendi yetiştirdiği kahveyi orada yaptığı bir barakada dövüyor kavurup size ikram ediyor. Belli bir fiyatı yok, beğenirseniz gönlünüzden ne koparsa veriyorsunuz.
Starbucks’ı geçip tırmanışa devam ederken solumuzda çok aşağılarda akan nehir boyunca devam eden Santa Teresa yolunu da gördük. (Daha önce de dediğimiz gibi o taraf yokuşsuz ve daha kolay bir yol ama bir güzelliği yok). Biraz daha devam ettiğimizde bir kamp alanı ve büfeye denk geldik. İçecek soğuk birşeyler alıp yanımızdaki yiyecekleri manzaraya karşı atıştırdık.
5 km’lik tırmanışın en yüksek noktasında Llactapata Antik Kenti var. Buraya yaklaşırken ortam iyice yağmur ormanlarına benzemeye başladı. Burada kamp-bungalov tarzı iki tesis gördük ama düşük sezonda olduğumuzdan kapalıydılar sanırız. Sık ağaçların arasından bir anda açıklığa çıktık ve İnka kalıntılarını gördük. Buradan ilk kez uzaklarda Machu Picchu dağı da görünmeye başladı.
Daha önce internetten gördüğümüz kadarıyla iniş başladıktan hemen sonra Llactapata Lodge isimli bir çiftlik-otel görecektik. Çok güzel görünüyordu ve online rezervasyon kabul ettiğine göre açık olmalı diye düşündük ama internet oda fiyatları 150 $ gibi birşeydi. Yine de bir şansımızı deneyelim dedik. Zaten daha öğlen bile olmamıştı, yola devam edebilirdik.
Çiftliğin kapıları sürgülüydü, kapıdaki zili çaldık, birkaç kez bağırdık ama gelen giden olmadı. Zaten Peru’da hiç kapısı açık tesis görmediğimiz için hemen ümidi kesmedik. Çitlerden atlayıp girdik. Alabildiğine uzanan çayırlar, atlar, katırlar, güzel bir yemek alanı ve inanılmaz bir manzara. 10-15 dakika gezindikten sonra işletmecileri bulduk. Burası bir aile oteliymiş, düşük sezonda pek kimseyi beklemedikleri için sadece kadın ve oğlu vardı.
Burada bir parantez açmak gerekirse: Salkantay yürüyüşünde neredeyse hiçbir tur 3.gece Llactapata’da konaklamıyor, ya Lucmabamba ya La Playa’da kalınıyor. 4.gün de ya yukarıdan Llactapata’dan ya da aşağıda Santa Teresa üzerinden Hidroelectrica’ya oradan da Aguas Calientes’e gidilip orada konaklanıyor. Sadece birkaç özel üst segment (pahalı) tur Llactapata’da konaklıyormuş. Salkantay yürüyüşümüzü 6 gün olarak planlamasaydık muhtemelen bizim de pas geçeceğimiz Llactapata, bizce klasik 5 günlük Salkantay yürüyüşü planı yapsanız da 3.gece konaklamanız gereken yer. Hatta yeri gelmişken bize göre en iyi 5 günlük planı da yazalım:
- 1.gün: Challacanca-Soraypampa (10 km)
- 2.gün: Soraypampa-Collpapampa (22 km)
- 3.gün: Collpapampa-Llactapata (23 km)
- 4.gün: Llactapata-Aguas Calientes (15 km)
- 5.gün: Aguas Calientes-Machu Picchu-Hidroelectrica (15 km)
Llactapata Lodge çiftlik-oteli gerçekten özel bir yer. Yamaçtaki bungalov tarzı odaların ön cephesi tam boy cam, buradan Machu Picchu‘yu arka cepheden görüyorsunuz. Yüksek sezonda fiyatları epey yüksek ama yine de böyle bir yerde vakit geçirmek için değebilir. Biz pazarlıkla odayı akşam yemeği ve kahvaltı dahil 150 sol’e tuttuk. İnsanı gerçekten büyüleyen bir yer. İşleten aile çok tatlı ve yemekleri de çok lezzetli ve çeşitli. Sezonda sıcak su ve wifi da varmış ama biz gittiğimizde yarı kapalı gibi bir konumda olduğundan yoktu, ama çok da dert etmedik açıkçası. Bu arada sezonda kamp yeri hizmeti de veriyormuş burası. Öğleden önce vardığımız çiftlikte tüm günümüzü harika manzaraları izleyerek, atları severek, çimlerde yatarak geçirdik.
5.Gün | Llactapata-Aguas Calientes
🥾 15 km
Bütün gece yağan yağmur sabah da bütün şiddetiyle devam etti. Sabah odamızın önünde bir süre daha hayran hayran sisler içindeki vadiyi ve dağları izledik. Kahvaltıya gittik, kahvaltı da harikaydı bu arada. Kahvelerimizi Machu Picchu’ya karşı içerek bu harika yere mecburen veda ettik.
Llactapata’dan nehir yatağına kadar yine sık ormanların içerisinden 5 km’lik epey çamurlu bir iniş yaptık. Nihayet yağmur dindi. Muz bitkileri, eğrelti otları, sarmaşıklar… tropikal iklimde hepsi ortalama boyutlarının 1.5 katı oluyormuş.
Urubamba’ya bağlanan kollardan biri olan Ahobamba nehrine ulaştıktan sonra asma köprüyü geçip bir süre sonra da Hidroelectrica‘ya vardık. Burada artık arkeolojik bölgeye resmen giriş yaptığınız bir kontrol noktası var. Pasaportlarla kaydımızı yapıp geçtik.
Hidroelectrica’da adından anlaşılacağı gibi eski bir hidroelektrik santrali var. Ama asıl olarak tren istasyonu ile biliniyor. Buradan bilet alarak yirmi dakikada Aguas Calientes’e varabilirsiniz ama çok pahalı olduğundan insanların neredeyse tamamı Aguas Calientes’e kadar yürümeyi tercih ediyor. Yürüyüş için kullandığınız yol yine tren yolu.
Tren istasyonunda birşeyler atıştırıp dinlendikten sonra rayların yanından yürümeye başladık. 10 km boyunca çakıllı ama çok güzel bir tren yolu. Aguas Calientes kasabasına girmeden ertesi sabah çıkacağımız Machu Picchu merdivenlerinin alt girişinin önünden geçtik. Ardından Urubamba nehrinin ortadan ikiye böldüğü Aguas Calientes’e girdik.
Aguas Calientes fazlasıyla turistik bir kasaba, hatta tamamen turistler için yapılmış denebilir. Hostel, otel, restoran, cafe, bar ve hediyelik eşyacılardan ibaret bir yer. Konaklama ve yiyecek için sınırsız seçenek var. Biz Aguas Calientes’in merkezinde Hospedaje La Payacha isimli bir hostelde kaldık. Urubamba manzaralı temiz ve geniş bir çift kişilik ve banyolu oda kahvaltı dahil 80 sole anlaştık. Sabah çok erken çıkacağımız için kahvaltıyı paket istedik. Biraz kasabada dolaşıp birşeyler yedikten sonra hostele gelip yattık.
6.Gün | Aguas Calientes-Machu Picchu-Cusco
🥾 15 km
🚌 213 km
Machu Picchu biletlerimiz 06:00 girişli olduğundan gecenin kör karanlığında saat 4 bile olmadan kalktık. Hostelin kapıya bıraktığı kahvaltı paketinden çıkanlardan biraz yiyip çantalarımızı sırtlayıp yola düştük. Yolda Machu Picchu’nun ana girişine kadar giden otobüslerin kalktığı duraktan geçtik. Çoğu kişi aşağıdan merdivenleri çıkmamak için giderken otobüs kullanıyor, dönerken ise genelde yürüyerek iniyor. Bu otobüsler tek yön 12 $, yol yarım saat sürüyormuş. Biz bunca yolu yürüdükten sonra tabii ki finali otobüsle yapmayacaktık, doğrudan yaya yoluna devam ettik.
Köprünün girişinde kontrol noktasında gişenin açılmasını bekledik. Gişe 05:00’te açıldı, pasaport ve bilet kontrolünden sonra içeri alındık. Burada dimdik basamaklardan Machu Picchu’ya doğru tırmanmaya başladık. Binlerce basamak sabah sabah oldukça yorucuydu.
Ana giriş gişelerine kadar tırmanışımız yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmüş. Yukarıda biraz soluklandıktan sonra gizemli şehre giriş yaptık. Machu Picchu‘nun detaylarını başka bir yazıda anlattık:
3,5 saat kadar Machu Picchu’yu gezdikten sonra Cusco’ya dönüş minibüslerini kaçırmamak için mecburen bu büyülü kente veda ettik. Emanetten çantalarımızı alıp geldiğimiz basamakları hızlıca 35 dakikada indik. Sonra da 10 km’lik tren yolunda depar atarak 2 saat sonra Hidroelectrica‘ya vardık. Ama gerçekten artık dizlerimiz titriyordu. Tren istasyonunu geçip minibüs durağına vardık ve 15:00 minibüsüne adımızı yazdırdık (bilet vs yok, para verip adınızı yazdırıyorsunuz).
Cusco minibüsü kişi başı 50 sol ve yol yaklaşık 6 saat sürüyor. Minibüsün bir karış derinliğindeki bagajında olmayan yere koca sırt çantalarımızı tepelemeye çalışırken yüksek sesle sövüyorduk ki minibüsten bir kafa çıkıp “Aa Türkiye’den misiniz” dedi. Senelik izninde Peru’yu gezen bir kadınmış. Yolda Peru üzerine sohbet edince birbirinden ne kadar farklı deneyimlerimiz olduğunu farkettik, biraz da kendimizi buraların yerlisi gibi hissettik 🙂
Minibüs yolda yine bir yol çalışmasına denk geldiğinden biraz gecikti, saat 21:30 gibi Cusco’ya vardık. Minibüsün merkezde son durağı olan San Francisco meydanında inip Cusco’daki hostelimize geçtik.
Diğer Machu Picchu rotaları
Machu Picchu’da ya da yakınlarında sonlanan çok sayıda güzel trekking rotası var. Birkaç tanesini aşağıda özetledik. Detaylı bilgilerini internette aratıp bulabilirsiniz.
Inca Trail
Orijinal Machu Picchu yürüyüş rotası. Bu rota tamamıyla İnka yollarından geçiyor ve diğer rotalardan farklı olarak doğrudan Machu Picchu’nun içerisinde sonlanan tek rota. Diğer rotaların tamamında Aguas Calientes kasabasına gidip Machu Picchu’ya oradan tırmanırken Inca Trail’da bu gizemli kente İnkaların gittiği yollardan gidip Inti Punku’dan (Güneş Kapısı) Machu Picchu’ya giriş yapıyorsunuz. Rota, Kutsal Vadi’nin son kasabası olan Ollantaytambo’ya yarım saat mesafedeki Km 82’den başlıyor.
Inca Trail sadece yetkilendirilmiş rehberler eşliğinde yürünebiliyor. Dolayısıyla kendi başınıza yürüyebildiğiniz bir rota değil. Günlük 200 turist sınırı var. Yüksek sezonda Inca Trail düzenleyen turlara önden kayıt yaptırmak gerekiyor. Turların fiyatları yüksek. Kişi başı 600-1500 $ arasında. Şubat ayında tarihi yolların tadilatından dolayı yapılmıyor.
Başlangıç: Km 82 (Piscacucho)
Bitiş: Inti Punku (Machu Picchu)
Rota uzunluğu: 42 km
Zaman: 4 gün
En yüksek nokta: 4200 m
Choquequirao Trek
Bu rota Machu Picchu’nun ikizi olarak adlandıran başka bir İnka antik kenti olan Choquequirao’ya odaklanıyor. Rota klasik olarak 5 günlük bir çember şeklinde planlanıyor. Apurimac Kanyonu’na inip çıkılıyor. Yüksek irtifada seyretmiyor ama zorluk derecesi yüksek.
Başlangıç: Cachora
Bitiş: Cachora
Rota uzunluğu: 58 km
Zaman: 5 gün
En yüksek nokta: 3000 m
Klasik rotayı Machu Picchu’ya uzatma şansı var. Choquequirao Antik Kenti’nden sonra Yanama’ya tırmanıp oradan Collpapampa’ya inilebiliyor ve bu şekilde Salkantay rotasına girilmiş olunuyor. Bu plan 9 gün sürüyor.
Lares Trek
Kutsal Vadi’de Calca’nın kuzeyindeki Lares kasabasından başlayıp Ollantaytambo’da biten bu rota geleneksel And köylerinden geçiyor ve bu anlamda kültürel bir gezi özelliğine de sahip. Diğer rotalara göre daha kolay ama yüksek irtifaya da çıkıyor. Ollantaytambo’dan trenle Aguas Calientes’e geçilerek Machu Picchu’ya ulaşılabiliyor.
Başlangıç: Lares
Bitiş: Ollantaytambo
Rota uzunluğu: 33 km
Zaman: 3 gün
En yüksek nokta: 4400 m
Vilcabamba Trek
Vilcabamba vadisinden başlayıp Vitcos-Rosapata ve Nustahispana antik bölgelerinden geçen bu rota yine yüksek irtifalara çıkılan yürüyüşlerden. Rota Aguas Calientes’te bitiyor ve sonraki gün Machu Picchu geziliyor.
Başlangıç: Huancacalle
Bitiş: Aguas Calientes
Rota uzunluğu: 40 km
Zaman: 4 gün
En yüksek nokta: 4500 m
Leave a Reply