Poon Hill yürüyüşü, Pokhara’ya yolu düşenler için en popüler yürüyüş. 3 günlük rota, şehre 1,5 saat uzaklıktaki Nayapul kasabasından başlıyor; Ulleri, Ghorepani, Tadapani kasabalarından geçerek Ghandruk’ta sonlanıyor. Ters yönde de yürünebilir.
Rotayı GPX formatında indirmek için üstteki bağlantıya sağ tıklayıp “Save link as” diye kaydedin.
Rotanın maksimum rakımı 3210 metredeki manzara noktası Poon Hill, dolayısıyla bu bir yüksek irtifa yürüyüşü değil. Hem rotanın kısalığı hem güzelliği hem de yüksek irtifaya çıkmaması sebebiyle bu kadar popüler olabilir. Fakat yine de kır gezmesi ayarında bir yürüyüş düşünmeyin. Aksine ilk gün ciddi dik bir profili var rotanın.
Yine rotanın popülerliğiyle alakalı: konaklama ve yeme-içme olanakları şehir ayarında. Baya lüks bir trekking deneyimi denebilir. Tea House’larda sıcak duş, internet, menülerde çeşit çeşit yemek… hiç sıkıntı çekilmiyor.
Gelelim günlüklerimize…
1.Gün | Pokhara-Nayapul-Ulleri
🚌 1,5 saat
🥾 11 km
🕒 6 saat
Poon Hill yürüyüşü Nayapul kasabasına gitmek için Baglung Bus Park’tan kalkan otobüsler kullanılıyor. 19 Kasım günü sabah erkenden kalktık. Fazlalık eşyalarımızı Pokhara’da kaldığımız hostele emanet edip taksi çağırdık. Bu kez çantalarımızı epey hafifletmiştik, yiyecek vs almamıştık. Baglung Bus Park‘a taksiyle 10 dakika yol 500 NRP tuttu.
Saat 07:00’da otobüs kalktı. Otobüste bizden başka yabancı yoktu, galiba turistler çoğunlukla jeep kullanıyor bu yol için. Ama hiç gerek yok, yol kısa ve sıkıntısız bir yol. Otobüslere kişi başı 200 NRP verdik. Yolda kısa bir kahvaltı molası verildi, 08:45’te Nayapul girişinde indik.
İndiğimiz yerde bir bakkal vardı, burada kahve içip biraz oyalandık. Sabah sabah afyonumuz patlamamıştı, kahvaltı da yapmamıştık ama bakkalda bizlik birşey yoktu. Yolda nasolsa buluruz diye düşündük ve 09:30’da yürüyüşe başladık. Nayapul 1070 m rakımda.
Nayapul’dan yarım saat kadar toprak yoldan yürüyerek Birethanti‘ye vardık. Çok şirin bir kasaba gerçekten. Minik taş evler, renkli çerçeveler, dar sokaklar, çiçekler, hayvanlar… Rotanın ilk kontrol noktası burada bulunuyor. ACAP belgelerimizi gösterdik ve Annapurna koruma alanına resmi olarak giriş yaptık.
Bakkal araya araya yola devam edip saat 11:00 gibi nihayet açık bir lokantaya denk geldik. Omlet ve birkaç günlük bir ekmek yedik, zaten başka seçenek yoktu. Oradan kalkıp 10 dakika daha devam edince Lamdawali diye bir yere geldik, orada daha düzgün yerler varmış aslında.
Hafif bir yokuşla Hile köyüne kadar geldik. Yolda geçtiğimiz tarım alanlarını yukarıdan gören bir yerde oturduk. Saat 13:15 idi. Karşıdaki Tea House’tan kahve ve snickers söyledik. Adamla biraz muhabbet ettik. Az ileride Tikhedunga köyü var. Oraya kadar araç yolu geliyormuş arkadan bir yerden, Pokhara’dan direkt buraya da gelinebiliyormuş. Sonrasına ise araçla gidilmiyor.
Tikhedunga‘dan sonra duvar gibi merdivenlerle çok sert bir eğim başladı. Ulleri’ye kadar sadece 3 km var ama hepsi basamaklar, çık çık bitmedi. Ama patika da nasıl güzel: uzun uzun tropikal ağaçlar, her yerden akan sular, ara ara minik evler ve bahçeler.
Nihayet Ulleri köyüne girdiğimizde saat 15:30’du. Ulleri’nin rakımı 2020 m. Tea House’lara dışardan baka baka köyün en üstüne kadar çıktık ve en sondaki bir yeri beğendik: Nice View Hotel. Bu rotada köylerdeki Tea House’ların isimleri hep aynı Nice View, Super View, Hill Top, Majestik… ve bunların türevleri. Yani acaba aynı akrabaların farklı köylerde kurdukları Tea House zinciri midir bunlar nedir bilemedik.
Nice View adlı Tea House’ta beğendiğimiz şey güneşli terası ve sakin olmasıydı. Yürüyüşçülerin çoğu köye kendini atar atmaz yakınlardaki yerlere yerleşmişlerdi, buraya kadar çıkan az olmuştu. Bizim haricimizde sadece 1 çift ve onların rehberi vardı.
Oda için 500 NRP istediler, 200 NRP‘ye anlaştık. Tursuz rehbersiz bağımsız gidilen yürüyüşlerde Tea House’larla pazarlık yapılması doğal karşılanıyor. Akşam yemeği ve sabah kahvaltısını da orada yiyeceğinizi söylediğinizde fiyatı düşürüyorlar. Hatta siz söylemeden onlar söyleyerek de indirim teklifi yapabiliyorlar.
Tea House’taki odamız Annapurna South (güney zirvesi) ve köyün futbol sahasına bakıyordu, ferahtı, yatak tertemizdi. Ortak tuvalet ve duş da çok temizdi. Sıcak su vardı, direkt kendimizi duşa attık.
Duştan çıkınca hala güneş alan terasa yerleştik ve sütlü çay söyledik. Annapurna South’u ve köydeki akşam hazırlıklarını izliyorduk. Keyfimize diyecek yoktu.
Güneş gidince hava hızla soğudu, yemek salonuna kaçtık. Tea House’ta wifi vardı, ücretsizdi ve çalışıyordu. Odada priz yoktu ama yemek salonundaki prizler ücretsizdi. Manaslu’dan sonra herşey bize süper lüks geliyordu. Bu rotada akşam yediğimiz yemekler genel olarak iyi yemeklerdi Manaslu’ya kıyasla. Menüler ise çoğunlukla yine aynı: Dal Bhat, makarna, çorba, sabah için omlet, ekmek, pişi gibi.
2.Gün | Ulleri-Poon Hill-Ghorepani
🥾 10,5 km
🕒 7,5 saat
Sabah acele etmeden kalkıp kahvaltı yaptık, 08:30 gibi çıktık. Bugün Nepal’in genel seçim günü, acaba her yer kapalı mı olur diye düşünüyorduk ama alakası yoktu. Bu turistik köylerde hayat normal akışında devam ediyordu.
1 saat kadar yürüdükten sonra Ban Thanti‘ye geldik, buradan Machhapuchhre (Fish Tail) zirvesi görünmeye başladı. Manzaralı bir noktada taze meyve suyu sıkan bir bakkal gördük. Elma suyu içip biraz dinlendik.
Patika hep inişli çıkışlı, sık ağaçlar arasından ilerledi. 11:30 gibi Nangethanti köyüne girmeden bir lokantada durup kahve söyledik, çantamızdaki kuru üzümlerle yedik. Biz otururken Güney Koreli lise grubu büyük bir tantanayla ortama intikal etti. Bu grubu ilk birkaç saat önce görmüştük: 50 tane liseli, başlarında iki tane öğretmenleri ve bir Nepalli rehberleri ile köy meydanında askeri komutlarla kültür-fizik hareketleri tabir edilebilecek birşeyler yapıyorlardı. Görür görmez bunlar gece nerede kalacaksa tespit edip orada kalmamamız lazım demiştik. Lokantada gençler oflayıp pufluyor, bir kısmı yerlere yatıyor, bir kısmı ayaklarını sarıyordu. Nepal’de dağ yürüyüşlerine okul gezisi yaptırmak iyi cesaret diye düşündük, öğretmenlerini ve velilerini takdir ettik. Gençlerden birkaçı gelip nereli olduğumuzu sordu, sırayla bizimle fotoğraf çektirdi. Ama olayın bizimle alakası yok biliyoruz, tamamen Korelilerin başka ülkelere karşı abartılı ilgileriyle alakalı. Biri de gelip “Türkiye, Afyon, kaymak çok iyi” dedi, şok olduk. Koreli 16 yaşında çocuk ne alaka Afyon kaymağı? Biz de “Squid Games” dedik karşılığında, Koreyle ilgili aklımıza bir tek o geldi çünkü o anda 🙂
Tekrar yola çıktık. Yol kenarında bir çeşmede bir köpek sevdik, peşimize takıldı. Ghorepani girişinde yine bir kontrol noktası var. ACAP belgelerimiz burada tekrar işlendi. Kasaba 2750 m rakımdan başlıyor. Giriş kısmında bir miktar Tea House ve cafe var, ama esas büyük yerleşim yukarıda.
Kasabanın en yüksekteki ve Poon Hill’e en yakın yerindeki bir Tea House’ta kalmak istiyorduk çünkü Poon Hill’de sabah gündoğumu izlemeye gidiliyor, ne kadar yakın olsak o kadar kolay olur diyorduk. Haritada kasabadan bağımsız Poon Hill yolunda bir otel olduğu görünüyordu, ona doğru tırmanmaya başladık. Baktık köpek de geliyor, dağ başına gitmesin kasabaya gitsin diye uğraştık ama gitmedi.
Epey bir basamak çıktıktan sonra haritadaki konuma geldik ama otel motel yok. Burası Poon Hill‘in giriş kapısındaki bilet gişesiymiş, biri otel diye işaretlemiş. Baya sövdük kendisine.
Madem kapıya kadar geldik, tekrar kasabaya inmeyelim, Poon Hill’i de bugün görelim dedik. Sırt çantalarımızı gişe memuruna emanet ettik. Kişi başı 150 NRP biletlerimizi alıp tepeye çıkmaya başladık. Epey dik basamaklarla devam eden patika, sonunda en tepede bir düzlüğe açıldı. Burada geniş bir seyir terası ve bir gözlem kulesi var.
Sabah burada gündoğumu izlemeye geliniyor çünkü güneş dağların arkasından doğuyor. Ama gittiğimiz saatte de güzeldi. Biz zaten ertesi güne bıraksak kesin gündoğumuna yetişemezdik, yani iyi oldu aslında akşama doğru gitmemiz.
Poon Hill düzlüğü 3210 m rakımda. Oldukça geniş açıyla bir sürü dağı görüyorsunuz: Fish Tail, Annapurna zirveleri, Dhaulagiri zirveleri… Poon Hill sabahları çok kalabalık oluyormuş, herkes fotoğraf çekerken sıraya giriyormuş falan. O saatte ise süperdi, bizim haricimizde sadece 4 kişi vardı.
Bu arada köpek son iki saattir bizimle beraberdi ve yaklaşık 700 metre tırmanış yapmıştı. Kuruyemiş verdik yemedi, su verdik içmedi. Tamamen gönül işiydi belli ki 🙂 Güneş tepenin arkasına dönünce hava soğudu, artık Ghorepani’ye gidip kendimize kalacak bir yer bulmamız gerekiyordu. Köpeği çağırdık gelmedi, diğer yürüyüşçülere emanet edip inişe geçtik.
Saat 16:00’yı biraz geçerken yukarı Ghorepani‘ye vardık. Kasabanın güzel dağ manzaralı kısmını tespit edip Tea House’ları gezmeye başladık. Hotel Nice View Point adlı çok hoş ve büyük bir Tea House bulduk. Yine iki kişilik odaya 500 NRP istendi, 300 NRP‘ye anlaştık. Ücretsiz Wifi var, odanın içinde priz var. Ortak duş ve tuvaleti temiz.
Odamız bir Tea House’ta kaldığımız en iyi odalardan biriydi. İki yanı pencereli köşe bir odaydı ve iki cepheden de başka başka müthiş dağlar görünüyordu. Neredeyse Poon Hill’den görünen tüm dağlar bizim odadaydı. Dahası, günbatımında yumuşak akşam güneşi tam karşıdan dağlara vuruyor, zirveler sarı-turuncu alev almış gibi müthiş görünüyordu. Odada yataklar da temizdi.
Birkaç parça çamaşır yıkadık. Yemek salonunda büyük bir soba kuruluydu, oraya astık. Akşam yemeğimizi yedik, herkesle birlikte salonda Dünya Kupası açılış seromonisini izledik televizyondan.
3.Gün | Ghorepani-Ghandruk
🥾 14 km
🕒 8 saat
Sabah 7’de kalktık ve yine inanılmaz bir manzarayla karşılaştık. Bir kez daha kaldığımız yere bayıldık.
Kahvaltı yaptıktan sonra hemen çıkamadık, epey çay kahve içip manzarayı izledik. Zaten acelemiz de yoktu, bugün yavaş yavaş Ghandruk’a gidecektik. Orada iki gece kalmayı planlıyorduk, geç gitsek de olurdu.
08:30’da yürüyüşe başladık. 1 saatlik tırmanışla Deurali geçidine geldik. Burası aşağı yukarı Poon Hill ile aynı rakımda: 3200 m. Geçitte genişçe bir düzlük var, buradan 360 derece görüş açınız oluyor, yine her yanınız zirveler. Bir süre burada çok sayıda insanla beraber fotoğraf çekme yarışına girdik.
Sonra Deurali köyüne iniliyor, orada bir mola verip sütlü çay içtik. Moladan 11:30 gibi kalkıp Tadapani’ye doğru yola koyulduk.
Burada orman içi sık ağaçlar ve şelalelerle dolu harika bir patikadan dik iniş yapılıyor, bazı kısımlar yosunlu ve kaygan. İnişin ardından Tadapani köyüne çıkarken yarım saatlik bir dik çıkış var.
13:30 sularında Tadapani köyüne girdik. Bu köy Fish Tail’e cepheden bakıyor, güzel bir manzarası var. İlk defa öğle yemeği yemeye karar verdik. Bir Tea House’a girerek yemek sipariş ettik, kendi aramızda konuşurken Nepalli kız “Türk müsünüz?” diye sordu. Biraz Türkçe anlıyormuş. Yine bir şaşırdık, ne alaka dedik.
Türkiye’den Nepal’e giden turist çok değil, gidenler de zaten pek yürüyüş peşinde değil bildiğimiz kadarıyla. Hatta Tea House’larda başka yürüyüşçülerle tanıştığımızda en çok söylenen şey bu oluyordu, “Neden yürüyüşlerde hiç Türklerle karşılaşmıyoruz?” Aslında yok değil ama az, biz de oradayken hiç karşılaşmadık. Halbuki Hollandalılar, Belçikalılar, Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar, İspanyollar hatta İsraillilerle devamlı karşılaşıyoruz. Bizim tatil kültürümüzle ilişkili bir mesele. Her neyse, Nepalli kız da “burada hiç Türk görmedim” dedi. E Türkçe’yi nereden anlıyor? Türk dizilerini çok seviyormuş, artık altyazısız izleyip anlıyormuş.“Burak’ı yakından gördünüz mü hiç?” dedi, Burak Özçivit‘ten bahsediyor. İkinci bir Peru vakası daha. Peru’da da önüne gelen bize Fatmagül’ü soruyordu. Dünyaya açıla açıla bu şekilde açılmış olmamız enteresan. Burak Özçivit, Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat bu sanatçılar ne kadar 3. dünya ülkelerine seyahat ediyorlar bilmiyoruz ama gittiklerinde iddia ediyoruz sokakta yürüyemezler fotoğraf çektirmekten.
Yemek yiyip kahve içip 14:30 gibi tekrar yola düştük. Yaklaşık 2 saat salına salına orman içinde patikadan yürüyerek sonunda Ghandruk kasabasına vardık.
Kasabanın hemen girişinde çok güzel bir yer gördük. Harika manzarası, yemyeşil çimenleri, çiçekleriyle huzur içinde görünüyordu. Hiç başka yere bakmadan kalmak için direkt oraya yöneldik: Ghandruk Guest House.
Önce fiyat sorduk. Gecelik 2000 NRP olduğunu duyunca şaşırdık, pazarlık yapmaya çalıştık, ama burası bir Tea House değildi. Zaten görevli bize bir oda gösterdi, hemen durumu anladık: Bahçeye açılan tatlı bir oda, bahçede full manzara, odanın içinde on numara duş tuvalet, yatak, havulalar vs herşey otel usülü. Yine de 2 gün kalmak istediğimizi söylediğimizde ufak bir indirim yaptılar, gecelik 1500 NRP‘ye anlaştık. Ghandruk çok büyük bir kasaba, her türlü seçenek var, ama gidenlere hiç sorgulamadan burada kalmalarını öneririz. İnanılmaz güzel bir yer. Hayatımızda kaldığımız en güzel yerlerden biriydi.
Ghandruk Guest House’un restoranı da çok başarılı. Nepal’de yediğimiz en lezzetli yiyecekleri burada yedik. Minicik 4 masalık bir yer, sevimli mi sevimli. Yemeklerin hepsi taze pişiyor. Fiyatlar ise Tea House menülerinin ayarında. Çok güzel soğanlı domates salatası yapıyorlar bu arada, giderseniz.
4.Gün | Ghandruk (off günü)
Poon Hill rotasını bir önceki gün tamamlamıştık. Başka bir şeyle birleştirmiyorsanız Poon Hill rotası Ghandruk’ta bitiyor, oradan otobüsle Pokhara’ya dönüyorsunuz. Biz bu rotayı Annapurna Base Camp (ABC) yürüyüşüne bağlayacaktık o yüzden hazır güzel rahat bir kasaba bulmuşken burada bir dinlenelim ve yenilenelim dedik.
Sabah rahat rahat uyuyalım dediysek de alışkanlıkla 7:30’ta kalktık. Otelin bahçesinde yayıla yayıla kahvaltımızı yaptık. Kahvaltı ürünleri de çok lezzetli bu arada. Bahçe günlük güneşlikti, tam karşımızda Fish Tail ve Annapurna’ları izliyorduk. Aşırı keyfimiz yerindeydi.
Ghandruk oldukça büyük bir kasaba ve yürüyüş haricinde de özellikle yerli turistler arasında çok popüler bir yer. Bütün çamaşırlarımızı yıkayıp astıktan sonra kasabayı gezmeye çıktık. Yamaçta kurulmuş güzel bir kasaba. 2012 m rakımda görece ılıman bir iklimi var. Her yeri ağaçlık. Sokak sokak her yerini gezdik.
Ghandruk’un çoğunluğu Nepal’deki etnik gruplardan Gurung halkından oluşuyor. Gurunglar Tibet kökenli, halkın ismi de Tibetçe çiftçi demek olan grong kelimesinden geliyormuş. Çoğunluğu Budist inanca sahip. Ghandruk merkezinde küçük özel bir müze de var: Gurung Müzesi. Burada Gurung kültürünü anlatan fotoğraflar, müzik aletleri ve kıyafetler bulunuyor. Ayrıca kasabada birkaç yerde Gurung kıyafetleri kiralanıyor, bunları giyip fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Şehirli Nepalliler arasında popüler bir etkinlik.
Kasabanın ortasında bir Budist manastırı var. Aşağı tarafta bir ACAP ofisi var ama turistlere yönelik değil, kültür müdürlüğü tarzında bir yer. Yine de merak edip girip odaları kurcaladık 🙂
Bankaların olduğu bayraklı bir sokak var orada kahveci bile var. Biz geçerken gördük, yürüyüp en son buraya gelelim dedik o arada kapatmış gitmiş elektrik kesilince. Böylece 2 haftalık yürüyüşte bir kere granül olmayan bir kahve içecektik o şansımızı da kaçırdık. Bari dedik tatlı yiyelim, onu başardık. Sakura Hotel diye bir yerin içinde German Bakery var, güzel tatlılar yapıyor. Bu arada Nepal’de bu tip tatlı yapan her yere German Bakery deniyor nedense, şaşırmayın.
Ghandruk kasabası Taş Kasaba olarak da tanınıyor ve buradaki geleneksel taş kiremit çatılı yapılarıyla ünlü. Bunlar füme rengi ince tek parça taşlar. Kasabanın girişinde bu tip çatılı evleri arkada dağ manzarasıyla görebileceğiniz bir manzara noktası var, kasabanın kartpostal görüntüleri oradan.
Yine kasabanın girişinde Brejmeshwor Barah Mandir isimli bir tapınak görünüyordu haritada. Ghandruk’ta eksik bıraktığımız bir şey olmasın diye oraya da gittik. Ana yoldan girişi çok güzel görünüyor, bir sürü basamak ormanın içine doğru çıkıyor. Üşenmedik çıktık ama tapınağın kendisinin bir numarası yok. Minicik türbe gibi bir yer.
Ghandruk’u iki kere tavaf ettikten sonra yine otelimize geldik. Ghandruk‘un en güzel manzarasının bizim otelde olduğuna karar verdik. Bugünün off günü olmasının şerefine akşam güneşinde bira ve patlamış mısır yaptık güzel manzaraya karşı.
Akşam da yine otelin şirin restoranında yemek yiyip temiz çamaşırlarımızı da toplayarak ertesi gün başlayacağımız ABC rotası için güzelce bir dinlendik. ABC yazısı şurada:
Bu rotayı yapacaklara öneriler
- Poon Hill rotasını Nayapul->Ghandruk yönünde (bizim yaptığımız gibi) yapabileceğiniz gibi Ghandruk->Nayapul şeklinde ters yönde de yapabilirsiniz.
- Bu rotayı başka bir yere devam ettirmeyecekseniz sadece Poon Hill rotası için uyku tulumu gerekmiyor. Tea House’ların olanakları çok iyi, yataklar temiz.
- Yine sadece bu rotayı yapacaklar için: Her kasabada Wifi var. Ayrıca bir Nepal hattına ihtiyacınız yok. Bütün rota boyunca Ncell ve NTC de çekiyor bu arada.
- Poon Hill seyir yerine bizce sabah değil akşamüstü çıkın. Günbatımı ışıkları çok güzel.
- Bu yürüyüş kesmediyse bitirdiğiniz yerden ABC veya Mardi Himal rotasına devam edin.
Leave a Reply